Hayata bağlanan dalın
Bir ucunda yeşil yaprak,
Diğer yanı hazan vedası.
Oysa ağacın umrunda değil,
Yaz sıcağında yanıp kavrulmak
Ya da kış ayazında donmak.
Çaba; düşüp gazel olmadan
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
'Varoluşçuluk...'
Yaprak... Ya da 'kişi..'
Ya dalında yeşerip, salınacak yeşillik..
Ya da kopacak, sarıya dönüp hazana karışacak, yok olacak, toprak olacak..
İnsan da öyle.. Hem de şiirde 'cinas' yoluyla harika tanımlanmış..
'Ya yar ile yanıp tutuşacak, sevecek, hayata tutunacak.. Ya da yardan atlayıp kurtulacak...'
Yaşamın özü, 'olmak ya da olmamak...'
Öznel, tamamen iradi, akılla ve kendisi olarak... Var isek, hayat var.. Yok olursak, 'hiç....'
Elbette tartışılır bir durum..
Ruh bilimi, 'özün önceliğini', kültürel çevrenin yaşam üstündeki etkisini, ahlak ve moral değerleri öteleyerek, varoluşu bireyselliğe indirgemek..
Şiiri bu açıdan tartışmayacağız, tartışsak bile bir sonuca varmamızın hayli güç olduğunu kabul edeceğiz..
Çünkü şiir, 'kalabalık ile yalnızlığı', çevre faktörünü (iklimi), sevgiyi de işin içine katıyor, bir bakıma yaşamın diğer ögelerini de tamamen yok saymıyor..
'Olmak ya da olmamak' genellemesi, varoluşçu felsefenin özgün deyişi gibi görünse de, William Shakespeare'in Hamlet isimli oyununda 'ana fikirdir', ilk kez kendisi tarafından kullanıldığı da bilinir..
Yani 16. yüzyıl ile varoluşçuluğun ortaya çıktığı 19. yüzyıl pekte yakın değiller.. Ama varoluşçuluk üzerine bu sözün etkisi de yadsınamaz sanırım..
Yaşıyor isek, hayat devam ediyorsa aşk vardır...
Her türden ilişki vardır..
Sevinç, mutluluk, haz vardır... Karşıtı acı da, ayrılık da, hüzün de vardır..
Öyleyse var olmak, en temel şarttır..
Varlığın kabulü de o şarta bağlıdır..
Çok etkili, felsefi ağırlığı öne çıkan bir şiirdi..
Bu anlamda beni de epeyce düşündürdü..
Kutluyorum İbrahim, Değerli Kardeşim..
Kim kimi görüyor ki zaten.. Herkez kendi telasinda.. Kimi cicek cicek acarken kimi yaprak dokuyor..kimi gulerken kimi agliyor..
Her ikisindede varsındir.. Öyle yada böyle yaşayip gidiyoruz..
Kalemi ize saglik İbrahim Bey.. Nicelerine
Shakespeare'in klasiği 'Hamlet' oyunundaki ünlü replik,başlık başlı başına bir felsefe zaten...
Başlık üzerine fikirlerimi belirtmek için sayfalarca yazabilirim... Tercihin kolay yapılamadığı, ya da tercihlerdeki haklılıkları zamanla yaşananların değiştirebildiği bir süreç....
Yaşamın renkleri içinde insanlar, hangisini seçiyorlar ve çabalarının bunun uğruna harcıyorlar.... O anda herkesin doğrusu kendine.... Herkes kendi yaşadığını ya da yaşamak istediğini bilir....
Aynı kişinini zamanla saf değiştirmeyeceği de kesin değildir, kendisi de emin değildir zaten....
Bu kadar 'muğlak' bir olgu için insanlığın varını yoğunu ortaya koyması ve kendini bazen harcayacak noktaya gelmesi de ilginç değil mi?... 'insan' bu, belki de....
Sorgulamalarla bir yaşam felsefesini ortaya koymuşsunuz.... Muhteşemdi!.....
Üzerine çok şey düşünüp, çok şey yazılacak, içeriği çok güçlü şiirinizi en içten duygularımla kutlarım İbrahim Bey.... Daha nicelerine....
Her şeyin gönlünüzce olması dileğimle.... Saygılarımla....
Hayat iki olgu arasına sıkışmış... Varlık - yokluk.... Olmak veya olmamak...
Olmak ümidin eseridir, zaman zaman ümitsizlik rüzgarı esse de ümit hep vardır olmalıdır... Bu yaşamın tuzu biberi, güzelliği...
Hayat bir yol hikayesi ise uzun ve düz yollar hep sıkar üzer sürücüyü uyku verir rehavet verir... Oysa virajlı iniş ve çıkışlı yollar hep zinde tutar, dinç tutar uyanık tutar sürücüyü... Hayat gibi, yaşam gibi...
Tüm zorluğuna rağmen yarının mucizelere gebe olduğunu bilerek, yarınlara hep umutla bakmak, beklemek gerekir...
Güzel bir şiirdi Kutluyorum İbrahim Bey Kardeşim... Saygıyla...
Ben de bir süre önce eklemiş olduğum 'Olmamak ya da olmak' başlıklı şiirimde konuya bir anlamda tersten bakmıştım...
Kaleminize sağlık sayın İbrahim Kavas...
Oysa ağacın umurunda değil,
Yaz sıcağında yanıp kavrulmak
Ya da kış ayazında donmak.
Çaba; düşüp gazel olmadan
Dalında asılı yaprak kalmak.
---İbrahim hocam ağaçlar yeni yapraklar açmak için güzün yaprağını döker baharın yeniden yaprak takar sevdaya en güzel örnektir yada yaşama sevincine bir bir örnek ,
Ne kadar anlamlı ağaçtan düşen yaprak geri gelmek üzere savrulur ,şiir bu örneklemeyi güzel işlemiş ,dizelerde var olan hayat mücadelesi nakış nakış işlenmiş
Sizi ve şiirinizi kutluyorum saygılar sunuyorum.
Zaten bütün mesele 'olmak ya da olmamak' kavramında saklı...varsan zaten sorun yok...yoksan atabilirsin kendini yardan aşağıya...eğer herşey çözülecekse...yine de umutsuz olmamalı...çok güzeldi kutluyorum sizi..Saygılar
bu ikilemler değilmi bizi biz yapan önemli olan doğruyu bulmaktır,,tebrikler
Hepimiz derdi içimizdeki umut kadar var olmak. İçimizde umut yoksa yaşmak ne yaşamamak?
Her insanın hülyası,
Yar ile yanıp tutuşmak
Ya da yardan atlayıp kurtulmak. Bu dizeler fikri tam yansıtmış, çok hoş ifadeler. güzel bir konu ve güzel işlenmiş İbrahim bey. tebrik ediyorum..selam ve sevgiyle.
Gönül sayfasındaki tek umut;
Olmak ya da olmamak...
Hep böyledir gönül nefesi... Niçin istensin kökünden kesilmesi! _______ arif Tatar
Gönül dostum sağ olun... ant. +10 puan... Sizi çok seven...
Bu şiir ile ilgili 40 tane yorum bulunmakta