Monarşi tekil ve ortak tanımazdı. Tekil karardı. Oysa oligarşi tekil irade değildi. Monarşi gibi tekil söylem karşısında oligarşi biz söylemliydi. Yani oligarşi kendisine ortaklar tanıyan karşı söylemdi.
Monarşinin tekil söylemine karşı oligarşinin biz söylemi veya oligarşinin BİZ söylemine karşı monarşi olanın tekil söylemi açık bir çelişkiydi. Sentez içinde bir araya getirilen her iki söylemler mecmuası kendi içinde açık açık çelişmekle tevhitte kusur belirtiyorlardı. Tevhit BİZ demenin tekilliği olacaktı.
Bu çelişmenin altında kalkmak gerekiyordu. Oligarşi yeni olan zikirdi. Monarşiler ittifakı oligarşiydi. Monarşinin ben diyen dili vardı. Oligarşinin biz diyen dili vardı. Monarşinin inanıcıları vardı. Oligarşi ise inanıcıları oluşturulacak olan yeni mücadele tarzıydı.
Oligarşi biz demenin teklik tevhidiydi. Monarşin bey ben derken, oligarşin güç biz diyordu. Oligarşi duruma göre değişen söylem ve anlamların altında kalmamak için; "biz bir sözün anlamını sizlere unutturursak, iyisini; daha güçlüsünü, benzerini, hayırlısını getirmek için o sözün lafzını kaldırırız " derdi. Ve dahası birçok söz ile bu lafzını tekraren der oğlu derdi.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta