Ölesiye Sevdim Şiiri - Baki Ortak

Baki Ortak
757

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Ölesiye Sevdim

Ben seni bir anlık değil,
Ben seni bir günlük değil,
Ben seni bir ömür değil,
Ben seni, yüreğimin yettiğince
en son nefese kadar,
dünyanın bütün karanlıklarını
ışığına feda edecek kadar
ölesiye sevdim.

Her nefeste hissedecek kadar,
sensizliğin en keskin yerinde
tir tir titretecek kadar…
Yokluğunda üşüyüp
varlığında sığınacak kadar,
her kesten, her bakıştan,
hatta senden bile kıskanacak kadar
çok sevdim seni…

Ve şimdi bu sevda
içimde büyüdükçe büyüyor,
dallanıp budaklanıyor
mavi bir yangına dönüşüyor.

Ben seni bir günün aydınlığına değil,
bin ömrün yorgun akşamına sakladım.
Kaderin sillesine, rüzgârın hırçınlığına,
yüreğin en ücra köşesinde yakılan
o gizli ateşe emanet ettim seni.

İçimde bir yer var, kimselerin bilmediği…
Sen oraya rüzgâr olup girdin,
nefes olup çöktün,
beni benden alıp bambaşka biri yaptın.

Sevdan, içimde büyüyen bir orman…
Yapraklarında benim adım,
köklerinde senin sırrın var.
Ne zaman kendimi kaybetsem
bir dallarına tutunuyorum,
bir gölgesine sığınıyorum.

Geceler sensizliğin sesini taşır,
ben o sesi susayarak dinlerim.
Kalbim senin adını attıkça
keder bana değmez,
acı yolunu şaşırır,
bende sadece sen kalırsın.

Sensizliğin soğuğu
gecenin en keskin yerinde üşütüyor beni,
öyle bir üşütmek ki
sözler titriyor, eller sabırsız,
düşler yarım kalıyor…
Yokluğun, alnıma değen buz gibi bir yalnızlık,
varlığın ise içimde yanan bir mavi kor.

Kıskandım seni…
Gökyüzünden, kalabalıktan,
senin adını duyan rüzgârdan bile…
Çünkü bir tek ben bilmeliydim
sana nasıl bakılacağını,
bir tek ben anlamalıydım
kalbinin saklı sırlarını.

Sevdam sana ağır gelmesin,
ben kendi yükümü kendim taşırım.
Yeter ki bir sesin değsin sesime,
yeter ki bir nefesin dokunsun içimin sızısına.

Ben seni zamanın dışına sakladım;
ne dün silebilir
ne yarın tüketebilir.
Sen, ömrümün değişmeyen yazısısın,
alnıma kader diye düşen sessiz bir dua gibi…

Bilsen, bir özlemin içini
nasıl doldurduğunu,
bilsen, bir adım yaklaşmanın
bende nasıl fırtınalar kopardığını…
Bu sevda bir sırsa
anahtarını yüreğimde saklıyorum,
kimselere vermem.

Ben seni
yara olduğum her yerden,
şifa bulduğum her andan,
dünyanın bütün yalnızlıklarından
tekrar tekrar seçtim…
Her defasında yeniden,
her defasında daha derinden…

Hayat bazen savurur, bazen çeker,
ama ben seni hep aynı yerden sevdim:
Yüreğimin en değişmeyen kırılma noktasından…
Ne dünün pişmanlığı, ne yarının korkusu,
hiçbiri koyamadı yerini.
Ben seni,
varlığınla tamamlanan bir eksiklik gibi,
yokluğunla yarım kalan bir bütünlük gibi sevdim.

Şimdi adın
her gecenin duasında,
her sabahın uyanışında,
her yarım kalmış gülüşün ucunda saklı…
Ve ben hâlâ
ilk günkü gibi,
ilk dokunuşun ürpertisiyle
sana koşuyorum içimde.

Bil ki bu sevda
kırılmaz, silinmez, eksilmez.
Ömür dediğin geçer,
zaman dediğin eskir,
ama bu yüreğin yangını…
O hiç sönmez.

Son sözüm budur:
Seni sevdim — sakın unutma.
Seni sevdim — dünya duysun.
Seni sevdim — kader yazsın.

Ve işte bütün bu dizelerin ardında
adımı yakan mühür gibi duruyorum:
— Kul Ortak

KUL ORTAK

Baki Ortak
Kayıt Tarihi : 6.12.2025 12:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!