Paragraflarımın arasına sıkışmış bir şiirdin, başka bir hikâyeden kaçmış gelmiş, yorgundun, dokunmadım, sevmedim. Hep böyle gidecek zannettim, sevdirene kadar direndin, kaldın, sonrası kimsenin hatırlamak istemeyeceği gibiydi. Uzaktın, uzaklar da sevilirdi bir yerden sonra, bakışlarına türlü anlamlar yükleyip, konuşturuyordum, oysa benim durumum tereddütten öteye gidemezdi. Sonunda tüketip gideceğini biliyordum, yine boşluğun yeri gitmeli kelimelerle dolacaktı, konuşmayı öğrettiğim gözlerine sözlerin en ağırının yerleşeceğini bilmiyordum, kimseye değil aslında, kendi çaylaklığıma içleniyorum, ölen çiçeklerin tekrar canlandığına nasıl da inanabildim, saksıları mezarları olmuştu, bunu anlamıyorum. Geri alınamayacak beddualar diziliyor ayaklarına, tövbeye ihtiyaç olmayacak yeminleri sıralıyorum içime, kaybedecek neyim kaldı diye düşünüyorum, bulamıyorum.
( Alıntı)
Uzakta beyaz dağlar vardı
Gara girmek üzereyken Barselona-Madrid treni
Kadın üzgündü, üzgündü, üzgündü
Adam düşündü, düşündü, düşündü
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta