Kuşlar nece uçar nece yükseklerde
Ben bilmem görürürüm hep
Bir hikmet bir var oluş...
Sezgiler gelir akıldan önce..
Zamanlar yarışır hep zamanlar içinde
Sonra yoklukları anlarım, boşlukları
boşluğa düşünce...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
allahın hayat sıfatı şiirde var..mis gibi tasavvuf kokuyor ..
BİZ İDİK
Acep kimdik nerde gezdik yılların ötesinde,
Hangi dağda, hangi dalda yaralı kuşlar idik,
Bilinmezden bilinmeze kanat çırpan biz miydik?
Düşe kalka, kona göçe, mâziden geleceğe.
Kaya idik, damla damla akan sudan aşındık,
Denizde kum tanesiydik, sahillere taşındık.
Gökyüzünden bir kuytuya biz idik doğan huzme
Doğduk, öldük, bin dirildik, ibret olduk âleme.
Çiçekte toz, arıda bal, dağlarda yol biz idik.
Okyanusta yüzen balık, suda hayat yine biz.
Bizler idik düşen cemre, hava, su ve toprağa,
Yine bizdik, cansuyuyduk, hayat veren yaprağa.
Ateşte köz, mânâda öz, dilde ifşâ biz idik,
Söylenen söz, kalplerde göz, ruha şifâ yine biz.
Kâinatın terazisi, ölçeği adaletin,
Biz mi idik, acep yine sonsuzluğu evrenin?
HALENUR KOR
ÖLEN BENİM
Kuşlar nece uçar nece yükseklerde
Bir hikmet bir varoluş...
Ben bilmem görürüm hep
Sezgiler gelir akıldan önce...
Zamanlar yarışır hep zamanlar içinde
Sonra yoklukları anlarım, boşlukları
Boşluğa düşünce...
Önce miyim, sonra mıyım, var mıyım, ben miyim?
Düşünmeden çıkamam içinden
Düşünmeden anlarım.
Ben ney'im, hemi neyzen, ben türkü...
Ben çobanım, ben koyun...
Denizler benim, ırmaklar da...
Ezilir, ufalanır, sürülür- ekilirim
Ekilen ben, orak ben, yoklukla harmanlanırım...
Ben benden gidince gider düşünce
Ateşle bir olur, kor olur, pişen olur, yiyen olurum.
Ölen de ben, ölmeden önce
DURMUŞ KARABULUT
Sayın Durmuş Bey, ben de size bir şiirimi yolluyorum. Saygılar, selamlar...Halenur Kor
Biz İdik
Acep kimdik nerde gezdik yılların ötesinde,
Hangi dağda, hangi dalda yaralı kuşlar idik,
Bilinmezden bilinmeze kanat çırpan biz miydik?
Düşe kalka, kona göçe, mâziden geleceğe.
Kaya idik, damla damla akan sudan aşındık,
Denizde kum tanesiydik, sahillere taşındık.
Gökyüzünden bir kuytuya biz idik doğan huzme
Doğduk, öldük, bin dirildik, ibret olduk âleme.
Çiçekte toz, arıda bal, dağlarda yol biz idik.
Okyanusta yüzen balık, suda hayat yine biz.
Bizler idik düşen cemre, hava, su ve toprağa,
Yine bizdik, cansuyuyduk, hayat veren yaprağa.
Ateşte köz, mânâda öz, dilde ifşâ biz idik,
Söylenen söz, kalplerde göz, ruha şifâ yine biz.
Kâinatın terazisi, ölçeği adaletin,
Biz mi idik, acep yine sonsuzluğu evrenin?
Halenur Kor
yüreğinize sağlık
tebrikler
Derin anlam yüklenmiş mısralar ile nefis bir şiir olmuş. Sevgili üstadımızı kutlarım. Etkili bir şiirdi.
Sevgili Kardeşim: Durmuş Karabulut
Muhteşem bir şiir olmuş.
Şiirdeki başarınızı tebrik ediyor başarınızın devamına olan inancımı iletiyorum.
Ruhunuzdan huzur ve neşe; Yuvanızdan mutluluk hiç eksik olmasın. Her şey kardeşimin ve sevdiklerinin gönlüne göre olsun.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu şiiriniz için kardeşimin sayfasında Sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
Derin anlam yüklenmiş mısralar ile nefis bir şiir olmuş. Sevgili üstadımızı kutlarım. Etkili bir şiirdi.
Sevgili Kardeşim: Durmuş Karabulut
Muhteşem bir şiir olmuş.
Şiirdeki başarınızı tebrik ediyor başarınızın devamına olan inancımı iletiyorum.
Ruhunuzdan huzur ve neşe; Yuvanızdan mutluluk hiç eksik olmasın. Her şey kardeşimin ve sevdiklerinin gönlüne göre olsun.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu şiiriniz için kardeşimin sayfasında Sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
Önce miyim, sonra mıyım, var mıyım, ben miyim?
Düşünür çıkamam içinden
Düşünmeden anlarım.
Ben ney'im, hemi neyzen, ben türkü...
Ben çobanım, ben koyun...
Denizler benim, ırmaklar da..
Ezilir, ufalanır, sürülür - ekilirim
Ekilen ben, orak ben, yoklukla harmanlanırım...
Çok içten Ekilen ben Orak ben.hayatın acıasızlığını çok güzel die getirmişsiniz.sağlıklı umut dolu güzel yarınlar diliyorum.yüreğinize ve kaleminize sağlık.serçe yüreğimden sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.İsa Tekin
Felsefe dolu şiirin için yüreğine sağlık. Çok güzel olmuş. Ama bu tür şiirler için daha çok erken.Daha uzun yılar dayı diyeceğiz sana sevgili dayıcığım. Sağlıklı yıllar. Saygılar.
Ezilir, ufalanır, sürülür - ekilirim
Ekilen ben, orak ben, yoklukla harmanlanırım...
Yureginize saglik
Biz buyuz usta... Ne de güzel anlatmışsın. Çoban olmuşuz, koyun olmuşuz... Dağ başında otlak olmuşuz... Sonsuz başarı temennilerimle...
UĞUR BENEK
Bu şiir ile ilgili 32 tane yorum bulunmakta