Ölebil Tutkular Sınırındayım

*Çırpınan bir gönlün yaşamak adılıyım.İsmimi sana s’aklamış hayatın burası.
"Buradayım". Burası kendinle çarpılma burnu.Sonrası okyanusların u’su.
- Kapı çalındı sulara, berraklara,algının dalgalarına, güzel emellerin alfalarına.
*Betam bitti sevgilim. Eta kadar yanık bir bağrım var bu sevdaya.
Jeotermal bir yüreğim var.Kozmiklerimi görmelisin yeniden.

* Aşkın limanlarına algısal boyut oldum.Bilinmezliğin sırlarını ıslattım.
Yaşamak da ıslandı.Şimdi sensizliği kurutmaya dayalı bir kendine geliş yolculuğundayım.

-Bu sevdanın K’ölesiyim.Ölebil tutkular sınırındayım.Bir yanım üryan kalmış sensizliğe.Gel ört mecalimi.

Aksın hayatın kendi hazırlığı.Bizi de bulsun içsel bulgular cenneti.

-İçimde kalmış mazini taşısın tarihsel serüven. Gizemli bir kent gibiydin.Hangi sözlerine baksam sonsuz tarih kokardı aşka.

-Yolcusuyum kendimi bilmenin. Benliklerimi kalayladım. Saf sevgilerle özel sevgileri yiyebilirsin gayrı.

-Aysız geceleri tümler şemler. Ay ve şem arasında kaldı bütün sevdam. Bir ay ve şem meftunuyum .

Yıldızların gonca sürmesinde kaldı rujlarının rejimi.Kırmızılığı içimin duvarında kalmış.
-Bir daha öpmen gerek Kumruzen.

-Damlalar ısmarlama hasretlerimin başkentine. Bir ziyan sonrasıyım.

Omzuma başını yasladığın her anın izi resimlendi sol yanımda. Yine güleç gözlerle başını omzuma koyduğun tanımsız anların tarihi yeşerdi.

-Sen imkansız bir adaydın.Yüzlerce erkeğin istendik savaşına karşı hayırların olmuş, yalnız bana evet demiştin.
-İçi sırlarla dolu, dışı güzel gizemlerle kaplı güzellik adasıydın. Yüzmeyi yüzünün güleçlerinde öğrenerek geldim. Fethine geldim.
-Bütün ilklerinin Fatihiydim. Surların sırlarınla, kurlarınla, nazlarınla, sosyal algılarınla kaplıydı.
-Oysa aşkının Hayrettin Paşası olmuştum.Fethi zor bir denizin sonundaydın. Yenilmezliğim yalnız sanaydı. İşte Hayrettin Paşan geldi. Girit kadar önemli, Kıbrıs kadar politik, Rodos kadar romantik bir adanın hayalini tümlerdi adan.
-Fethettim seni. Sular, damlalar, dalgalar, algılar, senli olgular alkışında yıllarca yaşadım seni.
-Bütün ilklerin fatihi olarak kaldım yara başında.Hatta seni sevda yolculuğunda ilk ağlatan da bendim.O zaman, Fatih olmaktan çıkmış
Hazların, damlalarının Hülagüsü olmuştum.
-Biliyorsun her şeyi Kumruzen.

-Hadi gel, sıcağıma. Bütün sıcak mevsimler kıskansın.
* Hadi gel,zamanıma bütün zamansızlık dursun senli saatlerin kıskancında.
-Hecele beni, aşkın gecelerinde geceler kendine sözsüz akarken.

Gelgitlerimin sonuna eklendi gelişin.Sular sular üstüne, üstsüz kalmış hayallerimi giydirdi.
- Gitmeyi öğrenmişsin bu bir gerçek.Şimdi kendine gelmeyi,öğrenerek yeniden kalışları ütülemelisin.

-Göremediğin ufuk ötesinde ışıltın sonsuzluğa kadınsal aydınlık.
Yaklaşamadığım her anına dinamitler dizildi, dizelerim yerine.

-Müebbedi istiyorum; ama yanında.
Darağacım,yarağacım, sarağacım sen ol.

Mevsimler sözlerinle başlasın.Her sözünü yeşersin baharımda.
Gözyaşlarının her damlasına yazılsın isteklerimin sonu.
Ağlamak seninle bitsin.

Gözlerinin nemli iklimi gibi kalmasın vicdanım.Kurusun içimdeki dehlizler.Sana uyarılmış, uyanmış, bir huzur olsun.

Bir umudun yalnızlık sevkiyatıydı seni yeninden kazanmaya.
Bir şeyleri paylaşamanın payında kaldı paydanda kalan gerçeğin sayısız , sensiz, sınırsız, hatta bensiz yanı.

Dalıp giden kem gözlerin deniziydin, umudu ıslatmaya, geleceği temiz tutmaya, bir günleri hep canlı bırakmaya yakın bir yar sonsuzluğuydun.Sonumu oralıydı. Ben değil.

Yaralı bir gelebeğin gözbebeklerinde okunurdu diyemediklerin.

Gün’eşine giden kelebek vadisinin sözsüz kanadıydın.
Ve bir buluttun yar dostuydun yağmurdan önce gözyaşlarınla beni ıslatmaya.Bu yüzden bitmezdim sende, gidemezdim senden