Öldürür, Sallanı Sallanı Kafir (Yosma)

Bekir Sıtkı Erdoğan
23

ŞİİR


69

TAKİPÇİ

Öldürür, Sallanı Sallanı Kafir (Yosma)

Bir yar sevdim, etekleri yeldirme,
Yeldirir sallanı sallanı kafir...
Sakın dedim, kimselere bildirme!
Bildirir sallanı sallanı kafir...

Ağına düşmüşüm artık çarnaçar,
Ben ondan kaçamam, o benden kaçar.
Ağlasam, çapkınca karşıma geçer,
Güldürür, sallanı sallanı kafir...

Hesabı, kitabı şaşırdım çoktan...
Bu bir işve değil, beladır haktan!
Aklıma düştü mü gece yataktan
Kaldırır, sallanı sallanı kafir...

O çeşmeye gelir, sabrım son hadde.
Cilve kitabına girmez bu madde!
Bir küçük testiyi yarım saatte
Doldurur, sallanı sallanı kafir...

Sıtkı'm olan olmuş bize alemde,
Aşığa kurtuluş yoktur bu demde.
Görmesem ölürüm, fakat görsem de,
Öldürür, sallanı sallanı kafir! ..

Bekir Sıtkı Erdoğan
Kayıt Tarihi : 8.2.2002 21:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Naci Bastürk
    Naci Bastürk

    arkadaslar yosma kelimesi o kadar kotu anlamda kullanilmiyan kelimedir yanlis aktariyorsunuz yosma guzel dekolte giynen korkusuz kendine guveni olan edali zarif sen sakrak bir bayana verilen ad yani o guzellik herkeste bulunmayan ve ne giyerse yakistirantakistiran bayan lara verilen ad

    Cevap Yaz
  • Serap Başeğmez
    Serap Başeğmez

    Günün şiiri olduğunda okumuştum.
    Hakk yolunu açık ömrünü uzun etsin üstat, Ellerinden öperim.
    Sevgi ve saygılarımla.
    Şiirrlenizin tümü listemdedir.

    Cevap Yaz
  • Nadir Sayin
    Nadir Sayin

    Sayın bayan Yüksel Nimet hanım,

    Aşağıda ki yormunuzu, bu şiir altına son olan yorumumla iyi geceler dileğimi yaptıktan sonra okudum.. Zaman geç olduğu için birşeyler karaladım, ancak daha müsait zamanımda daha sağlıklı geri dönüm için o yorumumu sonradan sildim ve şimdi daha geniş zamanda geri dönümü elzem olan şu yorumu yapıyorum.

    Önce şunu vurgulayayım, insan ilişkileri evrenseldir; iletişim ve ona olan tutumları, girdikleri diyalog, tartışma ve eleştiri, hoşlanma, hoşnutsuzluk, beğeni ve antipatileri, sevgileri, saygıları ve sairler gibi. Bu degerler nasıl insanlarda ırkı, dini dili farklı olsa da muvcutsa; hoşnut olamanın, şiiri beğenip çoşmanın ya da şiiri eleştirmenin Türkü, Kürdü, Hollandalısı..Arap ile Bulgarı olmaz..

    Çoçukları demiyorum, çünkü onlar insan olabilmenin ve evrenselliğin bilince erişmesinde bunları kavrama sürecini yaşaması gerekiyor, ama bu yukarda ki hele ki sizin gibi eğitimcilerimizin bilincinde olması gerekir inancındayım…

    Bir ikincisi, bu şiir altına yaptığım konularda söylemim ve eleştirim şiire ve genel boyuta odaklıdır..Onunla ilgili kişi ve kişilerin görüşlerine ortak olma ya da farklı boyutu irdelemedir..Ama sizin yorumunuzda konuyla hiç te ilgisi olmayan ve : ..“görüşüm” demekten öte “siz bizim insanlarımızı halkımızı tanımıyorsunuz” gibi yargılayıcı ve ayrıca: “cevabını aldınız” gibi iteleyici ifadelerle doludur..

    Deyiminizle sitem ediyormuşum ve bunu şeffaf olarak irdelemeli ayrıca gelin şiirlerimi okuyun demeliymişim gibi burda ki konu ve şiir, yorumla hiç te alakası olmayan, ama esasında mutlaka size ait olduğunu sandığım sitemi ve beklentilerinizi benim üzerimden burda yorum olarak bu şiir altında sunduğunuzun bilmem farkında mısınız?

    Nimet hanım, tabii ki bir büyüğüm olduğunuz gerçeğinde eger sizi yanlış anladımsa ya da benden onu istiyorsanız özer dilemek bir erdemliktir. Ancak sizi burda ki konuşulan boyutta eşit alırsam kendime, lütfen bu söylem ve şahsileştirmelerde kendi tarafınıza bakar mısınız?

    Şimdi isterseniz has konuya dönelim.
    Esasen küfürlü ve kaba söylemlere bu şaka..beğeni ifadesi hoş olma/görme hissetme vesilesi, her ne olursa olsun, pek hazettmem..
    Nitekim bu görüşe beni getiren…. Türkiyemizde ki karşılaştığım ve adeta İvedik türü mizah ilişkilerinin..küfürlü ve kişiliksiz, saygısız iletişimlere şahit oluşumdandır..

    Nimet hanım bir olgunun vurgusu ya da birşeyin olmasını istemek, irdelemek, muhalif olmak, yermek, eleştirmek..o toplumumuzun kültürünü, halkımızı insanımızı bilmemek olmadığı inacındayım..

    İnanın sizin işlev ve toplumda ki yeriniz ve hayat tecrübesi ve tüm iletişimlerinizden siz ne derece insanımızı ve halkımızı tanıyorsanız, ben de kendi bünyemde o kadar tanıyorum… Evet bir Kızılderili kabilesini bir Kızıldereli gibi tanıyamam… Siz de herhalde Ortaköyü ve oranın insanlarını Elazığ kadar tanıyamazsınız.. Bunun,kimin neyi iyi tanıdığında göreceli olduğu kadar, ben bilirim ve sen bilemezsin anlamına da gelen kişinin kendini kandırması ya da yanılsamalı bir tutumudur diye düşünürum.

    Nimet hanım yosma nitelemesi ve küfür edebiyatımızda olduğu gibi, şöyle bir bilinçli iletişim kavramına ve gidişatına baktığımızda kalıplaşmış ve otamatik hale gelmiş pek çok yanılsama ve düzeysizlik içinde olduğumuzu düşünüyorum..Bunları irdelemek bilakis olumsuzlukları gidermeye bir tırnak olsada olumluluk, düzeyli/edepli ve nitelikli bir bakış acısı olduğuna neredeyse eminim. Kaldı ki, bu ise halkımızı, insanımızı tanımama/tanıyamama boyutundan farklı farklı bir noktadır diyorum..

    Ben size saygımı koruyarak bakın sizin yorumunuzdan alıntılar yaparak örnek vermek istiyorum: 'Sözüm ortaya' demek diye benim cümlemle sataştınız cevabını da aldınız.' … Şimdi burda ..cavabını da aldınız..la siz bence, iki unsuru ortaya getiriyorsunuz..1.sataştınız..2 cevabını aldınız…
    Yani öyle ki bana kalırsa benim size sataştığım benden olan birşey değil ve o size ait olan bir algılama ve siz sadece burda öğretmen olan birisi değilsiniz. Öğretmelere ilişkin konu bazında örnek verdimse bu, size neden sataşma olsun ki..?
    Ama işte bu çıkışla kendinizi savunmaya geçip ve birde ona dersini verdim işte göndermesi yapıyor iması veriğinizi size desem ne dersiniz?

    İkincisi cevabını aldınız demek. Ötekileştirme eğilimi ve dışlama iletimi ile diyaloğu bitirme anlamına geldiğini bilmeniz gerekmez mi? Yani sizce eger bu anlamlara geliyorsa, bu tutum size hoş bir şey mi? Sonra diyalog istemiyor ya da iteliyorsanız benim neden sizinle devamen yorumlaşma niyetim olsun ki?

    Diger bir örnek: '...halkımızı yeterince tanımıyorsunuz` diyorsunuz… Yukarda bunu kısaca anlatmaya çalıştım..ancak buna benzer nitelemeler..bir yerde kişiyi YARGILAMAK boyutunu ortaya getirir….Ama deseniz ki kendi GÖRÜŞÜMCE bana verdiğiniz ima gereği siz halkımızı tanımıyorsunuz…O halde O yargılma değil, sizin görüşünüz olur. Ve anlayacağınız üzere bu görüşünüze yukarda ki örnekle de katılmam olanaklı mı? Ancak en azından olumsuz bir kişisel itham olsa da..benim görüşümce deme yazısız insan iletişimi kuralını uygulamanız hiç olmazsa size onda başkasını yargılamaktan arındırmaz mı?

    Evet hassasım..Çünkü sert ve eleştirisel olsamda hiç bir ferdi (istisnalar bende de oluyor) yargılamamaya ve özellikle yazım iletişiminde ona dikkat ediyorum…Yani şimdi siz eğitmenliğinizin, kültürel ve sosyal iletişiminizin saf burda ki yorum ve yazışmalarla ben nasıl şusunuz-busunuz şeklinde ya da insanlığınız bütünlüğünde bir yargıya varabilirim ki.. Onu en iyi bilen sizsiniz… Demek ki bunu bilen biri olarak..konuya ilişkin söyleminiz biraz hakkımda ahkam kesmek olmuyor mu?

    Benim sertliğim ve eleştirim olayadır..haksızlığa..çarpık düzene ve toplumda olan örnek yukarda vurguladığım insana ne pek bir edeplik ne de ilişkilerinde nitelik..kalite vermeyen durumlaradır…
    Evrensel özgürlük yerine kendine özgürlük, kendine âdalet..kindine siyaset..anlı/şanlı ve refah içinde yaşam sürdürmek için af buyurunuz, anasının ipliğini satmaya hazır zihniyetleredir..

    Bu o tur siyasi, inançsal ideolojik yapılara; grup/haraketlere ve halkı kandıran insanı duygusal beyinsel ve bedensel sömürenleredir…

    İşte benim yetkin olma yolunda şairlik ve şiirlik özüm bu sorumluluğu da içerir..

    Konu gelir, şiir olur..bu aranada ki pozisyonumun da bilinciyle bunları da dile gelirim..irdelerim… Siz yine bir örnekle Sinyali beyi örnek gösteriyorsunuz. Sinyali bey benim de takdir ettigim üslup kullanır ve yorumları şiirlere saygı uyandırır…Ama o dâhi ne sizin ne de benim onun konumunda üslubunda yorum yapma ödevi ya da fonksiyonu ne bana ne de size ne de başkasına vermez… Bir şair olarak bunu bilmemiz gerekmez mi?
    Ayrıca buna ilkişkin şunu da özellikle ifade edeyim..: “Herkes kendi işine baksın.” Bu bir siyasetcinin söylemi. Evet herşeyi siyasetci söyleyecek, her işe burnunu sokacak, ama bir üniversite öğrencisi kendi geleceği ile ilgili özgürlük ve eğitim olanaklarının iyileştirilmesi ve yurdunun geleceğine ilişkin protesto etmeyecek..İşci köle gibi çalışacak, mumur, ögretmen eve zor ekmek götürüp, taksicilik yapacak, nohut-mısır satacak..Ve evet böyle bir toplumda bizler hep kendi işimizle uğraşacağız..

    Yani burda sizin deyiminiz..işte şairsen sadece şiir konuş demekle; o siyasetci adamın, öğrenciysen sadece öğrencilik yap demesinden sizinkinin ne farkı var?

    Yine bu arana da alıp veremediğim hemen hemen hiç kimse yoktur,,bir iki belki istisna olmasına karşın..Çünkü ben tutup şiirle ya da şiirin, günün konusuyla, konuyu- şiiri baza olarak görüş belirtirim..Çıkar o istisnai fert diyeceğim şahıs (ki adını özellikle zikretmek istemiyorum..çünkü burda arkadan konuşma olsun istemem..) sen nasıl öyle dersin..sen nasıl falanca grubu ya da tarihimize ilişkin eleştiri yapabilir/ konuşursun, ve bir de beddua..vahiy den tutup hadislerden kaynağını aldığı ifadeleriyle bir sürü ipe sapa gelmez..suçlamalar…

    Şimdi bu kişiyle inanın özelime pek çok ileti gönderse de açıp/okumam..
    Nitekim eger orda da bir görüş irdeleniyorsa hedefimde kesin hiç bir şahsi mesele olamaz.
    Burada ki konumum bu bazda şahsiyetlikten ziyade toplumsal boyuttur..Ve şairliğin nazarımda yürüdüğü yolun bir dalını da bu boyut oluşturur.

    Sizden son örnek verbileceğim nokta.. şöyle diyorsunuz..: '...siz de açık olun sitem edin! Arkadaş diyin güzel şiirlerim var; gelin konuk olun sayfama şiirlerimi bir okuyun diyin hem kurul sizin şiirlerinizi de günün şiiri seçse de tanımayanlar tanısa çok memnun oluruz doğrusu` ..
    Yukarda konuya ilişkin ek olarak, şimdi Nimet hanım lütfen söyleyin, ben bu vurgunuzu nasıl algılamalıyım.. Belki en olumlu düzeyde bir yapılan ´ironi´ ya da olumlu bir şaka mı?
    ..Ki tabii ki hanği şair şiirlerinin okunmasını istemez..hanği şair şiirinin bir edebiyat sitesinde günün şiiri olsun istemez… Ancak burada yorum yazmamın nedenlerinde içselliğimde ve hedefimde kesin böyle bir beklenti yok. Ve diger açıdan ise eger kişi bir şairin şiirinin günün şiiri olması boyutunda begenmişse bunu bu şeklide burda dile gelez kanımca..ve gelmemeli..
    Eger samimi ve ciddiyse.. bunu üslup ve şairin şaire olan saygı boyutunda da böyle yapmamalı diye düşünürüm… Yapılacaksa örnek o şairin dâhi haberi olmadan tutar kişi örnek seçici kurula öneri de bulunur..yani bu ancak samimiliğin bir göstergesi olur.. O halde onu işte bu nedenle galiba sizindir o istem diyerek size tekrar iade ediyorum.

    Özür dilemişsiniz..teşekkür ederim..Size benim olan özürüm eger bir yanlış anlaşılma varsa yani, içeriğe idi özürüm…Sizin ki size Mehmet değil de Hasan demişim e özür olmuş.. Önemli değil..önemli olan kişinin özür dilemsinin bir erdemlik olduğunu bilmesi..canı günülden kabullendim..

    Yosma ve kafir yerine, cilveli/çekici, arzulu, endamlı, tatlı, hoş demek ve Küfürsüz, kaba cıvıklık İvedi türünden kendimizi arındırmak, bedduasız..dışlamadan, ders verme ve hadislerden ilahiler okumak ve yargılamadan görüş ve eleştiri sunmak daha kaliteli daha nitelikli ve hoşgörülü farklılıklara barış ve saygı boyutlu toplumsal güzel bir yaşam ve şairinde şair olarak bunlara özellikle titiz olması ve özür dilemsini bilip iletişim kurması evet daha mutlu ve güvenli bir toplumsal yaşam sağlamaz mı?

    Bütün bunlara karşın sizin bazı yorunlarınız, şiiri ve olayları irdelemeniz benim de takdir edip benimseyerek okuduğum konumunuz var nazarımda..
    Hatta siz bir büyüğüm olarak - ki umarım şimdi yanlış iletişim boyutlarının bize böyle yorum ve açıklamaya itti - eger bu yanlış anlaşılmalardan dolayı küçüğünüz olarak bir hata eksiklik varsa özür bana düşer..Nitekim bunu da yaptım..

    Sadece sizden ricam, eger olacaksa..daha nitelikli iletişim ve paylaşımlarda kimin ne yazdığı nasıl yazdığı ve yaptığı yorumlar üzeri şahsileştirici, bütünden yoksun ve konunun özünden uzaklaşıcı, yargılayıcı ima vermemeniz..ve samimiyetlik..

    Bu vesileyle saygılarımı iletiyor..nice ilhamlar ve iyi günler diliyorum..
    Nadir Sayın.

    Cevap Yaz
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel

    Düzeltiyor, özür dliyorum. Nadir bey isminizi bir yerde Nihat olarak yanlış yazmışım sonra fark ettim, hem de ben ne kadar 'Nimet' sem siz de o kadar Nadir bulunan biri olduğunuz halde:) ne yapalım büyüklerimiz öyle uygun görmüşler. ne hanım denilmesinden ne de isimlerimin anlamından medet ummayacak kadar kendimi tanıyorum evvelAllah. Gerçi bazı insanlar özür dilemeyi küçüklük addediyorlar, ama olsun; bana böyle öğretildi. Küçüldükçe büyüyeciğimi biliyorum. Allah kibirli insanları sevmez ben hele hiiç sevmem. Bu arada burda korkunç, nohut büyüklüğünde dolu yağıyor.

    Cevap Yaz
  • Mehmet Binboğa
    Mehmet Binboğa

    Erkekler tavlayamadığı,başkasına yâr olan hatunlar için 'yosma' dermiş,kepazeliklerini gizlemek için :)))

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (59)

Bekir Sıtkı Erdoğan