Öldürülme İhtimalinden Ölerek Kurtulursun

Öldürülürsen, ihtimaller kalkar ortadan,
Eylül ortasında patlayan bir bombayla.
Eylül çöl sıcağı olur, çalar gözlerinden güneşi.
Mevsim darılır nisanlara, toprak yağmura darılır,
Yarım umutların düşer gözlerinden Harran ovasına.
Öldürülme ihtimalinden ölerek kurtulursun, her şey biter.

Acelen vardır ölümle randevuna erken büyürsün,
Kaldırımlara saçılır yüreğinden sevdalar kan revan,
İsyan eder türküler, yedi kat yerin dibine girer umut,
Kan ağlar insanlığım, gözlerimden düşer tarihin incileri,
Mirastır yoksulluğun, sefalet seni ardında bırakır,
Öldürülme ihtimalinden ölerek kurtulursun, sıcak soğuk biter.

Yaşanmış acılarına yazılır adın, yaşayamadığın coğrafyanın,
Yaşarken olmadığın kadar var olursun mezar taşlarında,
Atlıkarıncalara binersin bekli de, her gün bayram olur,
Sensiz nasıl bu kadar yanık söylenir türküler bilinmez,
Bekli de yokluk seninle gelmez oraya, yüreğin üşümez avuçlarında.
Öldürülme ihtimalinden ölerek kurtulursun, bütün acıların biter.

Bin yıllık kocamış yaşlı hikâyedir, yaşadığın yerlerin türküsü.
Bin yıldır anlatılır bu coğrafyada aramızdaki eski dostluklar
Bakışlarımız silah kuşanmadan, öfkemiz bilenmeden önceki.
Sen; bana yabancılaştırılmadan, ötekileştirilmeden, ötekileşmeden,
Sen ve ben kardeş, senle ben etle tırnak, yürekte sevgi,
Öldürülme ihtimalinden ölerek kurtuluruz, onların öfkeleri hiç bitmez.

Alkadraz_Kuşçusu
03 Mart 2008 İst
www.turksiirmektebi.com