ÖLDÜRÜLEN ŞAİRLER 29 Sa'yî

Mustafa Ceylan
658

ŞİİR


21

TAKİPÇİ

ÖLDÜRÜLEN ŞAİRLER 29 Sa'yî

ÖLDÜRÜLEN ŞAİRLER(29) : SA’YÎ

Mustafa CEYLAN
***********************

Müsrifliği yüzünden, hizmetkârları tarafından zehirlenerek öldürülen XVI.Yüzyıl şairlerimizden birisidir.

*
Yoluna şunlar ki ömrüm hânumânlar dökdüler
Gam meta’ın aldılar nakd-i revânlar dökdüler.

İtlerin meyl eylesün deyu ten-i fersûdeye
Geldiler kûyunda yer yer üstühânlar dökdüler

Sunmanız na’l ü elifler sinemin meydânına
Leşker-i hicrân gelüp tîr ü kemânlar dökdüler

Nûş-i cân anlara kim aşkın meyinden mest olup
Dîde câmından şarâb-ı arguvânlar dökdüler

*

Kâtip Çelebi’ye göre Sa’yî’ nin babasının adı Mehmed, dedesinin adı Selman’dır. Merhaba Efendi' nin mülâzımı, musahibi, kâtibi ve danişmendi olarak görev yapmıştır. Ayrıca kadılık görevi de yapmıştır. Otuz beş akçe ile Eşkinoz kadılığı yaparken hizmetçileri tarafından öldürülür.

Neden mi?

Anlatalım:

Aldığı bütün maaşını bile eşine-dostuna, aşk-meşk yaptığı insanlara harcayan, devamlı "veren el olan" birisi, kaynak bittiğinde, deniz tükendiğinde, o sürekli alanlar tarafından “cimri” diye vasıflandırılır, öyle değil mi? Alanlar, hep alışmıştır almaya, ama, bilemezler ki verende de ancak kaynak kadar vericilik vardır.

Kadı Sa’yî, “mübtelay-ı imsak olduğu cihetten hizmetkârları elinde şerbet-i şehadetle iftar idüp”, cimriliği sebebiyle öldürülür. Oysa, şair cimri değildir ve aksine müsriftir. Eline ne geçerse doatlarıyla yer, içer, paylaşır cinsindendir.

Bu vericiliği sebebiyle iki yakası bir araya gelmemiş, saçına sakalına ak düştüğü halde sırtındaki gömleğini dahi değiştirmeye vakit bulamamış birisidir. Hangi makamda, hangi ünvan ve yerde olursa olsun, müsrif olduğu halde, cimri olarak vasıflandırılmış ve fakirlikten kurtulamamıştır.

Müsrifliği biraz da “işret âlemine düşkün" olmasındandır. En çok da kendisine hizmet etsin diye seçtiği çift cinsiyetli kişiler yüzündendir.

Zira,
Günlerden bir gün,
Yanında memuriyete başlayan Merhaba Efendi, bu şairimizin sorumsuzca para harcamasına sinirlenmiştir. Merhaba Efendi, şairin, hamam sefalarında tellak oğlanlarıyla zevk ü sefa yaparken son derece müsrif davranmasına bir anlam veremez ve ona kızar. “Bari bir oğlan gönderelim hamama, o da- kendi hizmetçisi olan Ali’yi işaret ederek- Ali olsun, hiç olmazsa masraflar, ikram edilen akçeler, gerisin geri bize, kendimize döner” der.

*

Evet,
Hamam eğlencelerine pek düşkün olan bu şairimiz, gene hamam eğlencesini yaptığı oğlanlar-çift cinsiyetliler tarafından öldürülür.

*

İlim sahibi, Arabî, Farisî ve Türkî dillerine vakıf olan şair, bir divan teşkil edecek kadar şiire imza atmıştır. Kâtip, hattat ve hukukçudur. Zevkine düşkün olması yüzünden, dostlarına ve yakınlarına harcamada sınır tanımadığından, üstelik “cimri” diye lâkap almış birisidir.

*
Böyledir işte hayat… Böyledir insanoğlu… Devamlı verirsin, verirsin; hiç ses çıkmaz, teşekkür bile etmezler. Ne zaman ki, vermediniz, veremediniz; ne zaman ki sırtımdan inin gayri, yeter dediniz. İşte o zaman yandınız demektir. Bol kese ve bol kepçe dağıtırken, çok güzel gözükürsün gözlere. Kaynağın kuruduğunda da çok kötü.

*
Hamam oğlanlarına, çift cinsiyetli tellâklara düşkün olan öldürülen bu şairimize bakalım bizim vatandaş Osman ne diyecek? Söylediğimde nasıl da güzel ve içten gülmüş, Ceylan hoca neler de buluyorsun demişti.

Buyursun vatandaş Osman, olayın içinde olay var. Şair, hem müsrif, hem cimri. Bu nasıl oluyorsa? ! Kadı üstelik. İşret ve saz âlemi onu gördüğü hizmetlerde de elini uzun tutmasına sebep olur. Sağa sola, zevk âlemlerine, travestilere para yetiştirmek için her yolu dener. Musluğun, benzin pompasının yanına çekmek ister aracını. Padişahım, devletlüm sen çok yaşa diyenlerden olur çıkar. Bir makama gelebilmek için, bol paralı bir göreve atanabilmek için, şairimiz denemedik çare bırakmaz.

*
“Gördü kim etfal-i eşkim hânesin eyler harâb
Âşiyân-ı dîdemi terk itdi uçdu mürğ-ı hâb

Döne döne inleyüp dolâb-veş döksem nola
Pâyine bir serv-kaddin yaşımı mânend-i âb”

*
SON SÖZ DE GENE ÖLDÜRÜLEN ŞAİRİMİZDEN OLSUN:

“Fenâ gülzârıdır âlem bahârından hazân kalmış
Meh-i nev sanma andelîbi uçmuş âşiyân kalmış.”

Mustafa Ceylan
Kayıt Tarihi : 12.8.2012 15:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Erdoğmuş
    Osman Erdoğmuş

    Doğum gününüz münasebeti ile uğradığım sayfanızda,
    Bu güzel çalışma ile karşılaştım.
    Tebrik ederim

    Yaşayacaklarınız,
    Yaşadıklarınızdan daha renkli,
    Daha hareketli,
    daha bereketli
    Geçmesi temennisi ile Doğum gününüzü tebrik eder
    Sağlık
    Afiyet
    Başarı dolu bir ömür
    Yüce Rabbimden niyaz ederim

    Osman ERDOĞMUŞ
    SAKARYA

    Cevap Yaz
  • Gökhan Aynacı
    Gökhan Aynacı

    ustalık kokuyor değişik bir tarz değişik bir anlatım ağır bir şiir çok güzeldi kutlarım abi

    Cevap Yaz
  • Vahdet Mehmet Güneş
    Vahdet Mehmet Güneş

    Serbest nazımla şiirin özü bütüne dağılan yağmur gibi etkisi ve tekrar tek vücut olan anlam,tasvirsel akış manzumesi okuyanın gönlünde hoşnut bir iz bırakıyor...yalın sözlerin şeffaf vurgusu 3 boyutlu bir film karesi sanki tüm şiirlerinizde bu özellik rezervi bitmeycek bir hammadde!!!saygılarımla iyi akşamlar...Türk sinemasında YÜKSEL GXZENE...nekadar benziyorsunuz

    Cevap Yaz
  • Hatice Hantal
    Hatice Hantal

    Okurken cok düşündüm.o zamandan bu zamana aslinda cok şey degişmemiş.Sanki, tarihin tozlu sayfalarindan alinti bir hayat öyküsü bir yaşam şekli degilde,aktüel bir tema gibi.

    Emeginiz icin tesekkürler hocam.
    Selam ve saygilar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Mustafa Ceylan