akıntıya karşı yüzen
bir iki balık vardır bildiğim
kanadı olduğu halde uçamayan kuşlar da
av yasağı diye bir şey yok
öldürmek her mevsim
daha fazla kayırmaya bir son vermelisiniz beni
içimde hepimizden çokça
Yollarımız burada ayrılıyor,
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Devamını Oku
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
'katillerimiz doğduğu gün /annelerimiz ürperir mi merak ederim ' ve diğerleri.... hepsi birbirinden etkileyici ve aynı bütünlüğün içinde birbirlerini ısırmadan duran olağanüstü güçlü dizeler. içtenlikle kutlarım sayın Nilgün Aras
''av yasağı diye bir şey yok / öldürmek her mevsim''
özlemişim... dizlerinin dibinde ölüp ölüp dirilmeyi...
sevgimle nildeniz.
ben akşamları son baskıya hazırlanırım
insan sözü geçen her öyküye
biraz aşka ama daha çok
kimse kimseye kıyamaz ona inanırım
her cinayetten önce büyük boy resmi çıksa annelerin
öleni ve öldüreni emzirirken gösteren
güzel olur duyarlı yüreğinize sağlık şiirinizi kutlarım
her cinayetten önce büyük boy resmi çıksa annelerin
öleni ve öldüreni emzirirken gösteren
bu dize beni hrand dink cinayetine götürdü,eşinin konuşmasını anımsadım gözlerim yine ağladı...
nilgün aras şirine hiç doyamamamın nedenlerini derin derin düşünmeliyim buna vakit ayırmalıyım galiba...
şairin şiirlerindeki bu sadelik arka planındaki derinlikten besliyor kendini ama öylede mütevaziki...
cesur bir haykırış ama bağırmadan...ben bu şirilerin sırrını çözmeliyim,en azından çözmeye çalışmalıyım...
umutla
öldürmek her mevsim
orman yaktık tarla açtık
ortak bir vicdan edindik mülk gibiydi
fikirler edindik çekirge sürüsüydüler
kimilerimiz utandı ağladı sonrasında
.............Ağlayanların sayısını nasıl arttıracağımızı düşünelim.. Güzel bir şiirdi Nilgün Hanım Kutlarım..
İnsan yoktu ve sınırlar yoktu. İnsan geldi ve elindeki tebeşirlerle sınırlar cizmeye başladı. Daireler, dikdörtgenler, üçgenler çizdi. Etrafına çizdiği alanların kenarına, BENİM tabelasınıda iliştirmeyide ihmal etmedi. Biryere ilk olarak gelmek, oraya sahip olmaya yetmiyordu. Bu yüzden ne tebeşiri elinden düşürdü. nede cizilen daireler birbiri ile kesişmediği sürece geometrenin mutluluğuna gölge düştü. Ama ne zaman ki cember birbiri içine geçti ve ne zaman iki BENİM çakıştı, o zaman sınır taşları yerinden oynadı ve sökülerek mancınıklara dolduruldu...
.
katillerimiz doğduğu gün
annelerimiz ürperir mi merak ederim
her cinayetten önce büyük boy resmi çıksa annelerin
öleni ve öldüreni emzirirken gösteren
Sen varya Nilgün Aras,sanatsal anlamda kucağımıza düşen bir bombasın.Hadi bakalım ben bu kadar vurucu,adamı anında grogi vaziyete sokan hatta nakavt eden dizeleri hangi hadle yorumlayayım.Yorum yok.MÜKEMMEL ötesi.Şu İstanbula bir yolum düşse bu şiirleri yazan eli öpmezmiyim ben.
Paylaşımın için teşekkür,şiirlerin için teşekkür,adam gibi duruşun için teşekkür,saygılar sevgili Nilgün ARAS.
katillerimiz doğduğu gün
annelerimiz ürperir mi merak ederim
her cinayetten önce büyük boy resmi çıksa annelerin
öleni ve öldüreni emzirirken gösteren
Sen varya Nilgün Aras,sanatsal anlamda kucağımıza düşen bir bombasın.Hadi bakalım ben bu kadar vurucu,adamı anında grogi vaziyete sokan hatta nakavt eden dizeleri hangi hadle yorumlayayım.Yorum yok.MÜKEMMEL ötesi.Şu İstanbula bir yolum düşse bu şiirleri yazan eli öpmezmiyim ben.
Paylaşımın için teşekkür,şiirlerin için teşekkür,adam gibi duruşun için teşekkür,saygılar sevgili Nilgün ARAS.
Kimbilir şiirleştirdiği kaçıncı dünyası bu şiir sevgili Nilgün Aras'ın? Cezalı Tank'ı azat etti artık. Bizlerin bildiği yüzüncü şiiri bu. Gönül damarı yakalamış bir kere. Nereye baksa, ne görse hayat bir şiir ve romandır bazı insanlar için. Nilgün Aras gibi örneğin.
Mutlu olsun diye sahte övgü bizlere yakışmaz.
Somut gözlem ve gerçek övgü değildir. Gönlünün yarattıklarına ortak olmaktır. Sahibi sevinsin diye söylenilse söylenilen öfkeden deliye döner. Rüşveti kabul etmeyen az bulunur insanlar gibi köpürür onlar. Akıntıya karşı yüzen biriki balıkla da bağ kurulabilir.
Kanadı olduğu halde uçamayan çaresiz kuşlara bu şiir gibi ürkütüp havalanmasını sağlayan güç; her cinayetten önce büyük boy resmi çıkan annelerin
öleni ve öldüreni emzirirken gösteren resmi neden olmasın. Dünyadaki bütün anneler savaşa giden, o gün sokağa çıkan evlatlarını yürekten özlemle ve sevgiyle bekleselerdi savaşlar, cinayetler olmazdı gibisinden bir söz geçer bir romanda. Suç analara yıkılmıyor ama ana yüreğinden uzak psikopat kanseverler av yasağını sevmiyorlar.
Kanadı olduğu halde uçamayan kuşları hem de arkadan vuruyorlar. Vuranın da vurululan da bir annesi bulunmaktadır.
Gazetelerin son baskısını hepimiz biliriz. Aniden vurulan vahşetini öteki insanlar görmesin diye o gazelteer görev yüklenir. Ne kadar hüzünlü. Ve şu iki dize öyle etkileyici ki:
katillerimiz doğduğu gün
annelerimiz ürperir mi merak ederim
İrkiltici. Biliniyor aslında. Bir insanın yine insan katili doğduğunda öldürülecek olanların bütün anneleri ürperirmiş. Ürperirmiş..Duyuldu biliniyor artık. Öldürülecek annesine emerken annesi saçlarını okşağında ve bir burukluk hissettiğinde.
Üçüncü bölüm yalanı, talanı, eşkiyalığı, kahramanlık duygusuyla psikopatlaşmış ideolojileri şiirçe özetliyor. Serçe sürüsü gibi ne fikirler kurtarıcı oldu değil mi? Hiç sorun yok!
Şiirde bir olay anlatıldığında ustalık cılız kalıyorsa öyküye dönüşüyor. Şiirde felsefe, mantık hakimse ustalık yetersiz kalıyorsa makaleye dönüşüyor.
Fakat Nilgün Aras yine öldürme üzerine öyle yeni dizelerle ustaca anlatıyor ki... Hayran olmamak olası değil. Hayran olmak ise hepimizin hakkı.
Çok hoş olurdu. Ama gerçek o kadar acı ki, ortalık çocuk emziren kadın resimleriyle dolup taşardı. Dünyada haksız yere can kıymak o kadar sıradan ki..
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta