“ Seda! Bu gece, gökyüzünde ne kadar çok yıldız var. Farkettin mi? O yıldızlara gitmek ister miydin? Ben, çok isterdim. “
“ Evet Zülal. Hiç farketmemiştim. Diğer gecelerdeki yıldızlardan çok farklı gökyüzü. Eski bir inanışa göre, yıldızlı gecelerde; genç kızlar, niyet tutup, uyuduklarında; aşık olacakları erkeği görürlermiş rüyalarında. Ben,pek inanmıyorum aslında fakat merak da ediyorum. Bu gece, bizde niyet ederek uyuyalım mı? Deneyelim mi? “
“ Ben de duymuştum. Aşk nedir bilmiyorum.Aşık olmak isterim.. Aşk uğruna ölünür bile diyorlar. İnsan bunun için ölümü göze alabilir mi? Çok saçma geliyor bana aslında. Tamam Seda, gece uykuya dalmadan niyet edip uyuyalım. Çok merak ediyorum aşık olacağım erkeği görmeyi. Rüyamda olsa bile çok güzel olacak eminim. “
“ Şimdiden heyecanlanmaya başladım Zülal. Benim aşık olacağım adam alıp beni uzak diyarlara götürmeli. Çok sıkıldım bu mahalleden ve insanlardan. Hayatı onunla, farklı yerlerde gezerek geçirmeliyim. Tek düze bir hayat olmamalı. Baktığında, yüreğim hoplamalı yerinden. Gözümü kapattığımda bile gözlerimden görüntüsü gitmemeli. Böyle biri çıkar mı karşıma Zülal. Ne dersin? “
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim