Daha ne kadar zaman ve daha neler kaybedecektim yaşamımda önemsediğim?
Daha kaç acı üst üste gelecek ve ben daha ne kadar yaslanacağım bu sabır duvarına ve ne kadar dayanabileceğim kendimi kimsesiz gibi yalnız hissetmelere?
Nerelerden nerelere geldi bu yolculukla dayanma gücü ile seyahat ettiğim ömrün neresinde niçin ve de hangi güven duygusunda yanılarak başıma üşüştü bu acılanma sebepleri…
Güneşin doğuşu ile batışı arasında geçen zamanda bu kadar yaşamak şartları nasıl değişti ve de tek sebebe bağlanan bu acılanmalara çıkan hasret neden bu kadar uzun zamana düştü?
Huzurun ve de güvenin yanından çıkıp neden düştük bu çıkmaz sorularla dolu yaşamın içine? Ve kaç yanılgı bu kadar büyüttü bu acılanmaları hangi sebeple?
Ölçülemeyen bir yaşam kesiti bu her şeyin darmadağın olduğu ve kimsenin umursamadığı sebeplerin kurbanı neden bendim?
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman