Aslında ilk çağ yalınlığı içinde "insan her şeyin ölçüsüdür". Hayat kendisini merkeze almak suretiyle her şeyi kendisinde başlatmıştı. Bu algıya türümüz de dahildi.
Her şeyi kendisine göre kategorize edişte; Güneş onun için doğuyordu. Yıldırım onun tepesine düşecekti. Yer sarsıntısı sanki salt onun için oluyordur.
Her olgu ve olayın merkezinde kendisi vardı. Hatırlarım 1979 da Skaylab uzay aracı atmosferde yanacak şekilde dünyaya düşürülmüştü.
Bir kısım parçalarda yanma tam bitmeden yeryüzüne düşeceği, olasılıkla da Hint okyanusuna düşecekti. Haber günler öncesinde medyada bangır bangır yayınlandı.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta