Kağıttan bir yaşamla Aşk sularında yüzenin sonuydu elbette batmak
İşi gücü dümen bir alınyazısının kaptanlığında.
İşin içinde gözlerin olunca bütün vurgunlarım Sana.
...
Bitti öyle mi.?
Yüzün avuçlarımdaydı,gece çıkarıp koynundan seni,bıraktı gözlerime.
İşte o an,ağlıyamadım inan düşeceksin diye ve gülemedim de
Ağzımdan Sen' ya akacak rezil olacağım Düş'üne..
İçimi dökmeliyim sana bu gece..
İçimde kırılıp dökülmedik birşey yok adından başka...
Çalınıyor aklımda
türküsü aşkın
ürkerek..
Denizinden vurduğumda karaya
Açılan yaraya
Hangi kabuğu bağlamaya çalıştıysam
Abuk sabuk aldanışlar yaşadım...
Ve damlaya damlaya 'Sen' oldu,
Engel olamadım...
Gecemin içinde
içimdeki kalabalığından faydalanıp
kaçtı uykum..
Gözüm dikik tavana
Özüm sökük yarına..
Ayrı pencerelerden bakıyoruz dünyaya,
Tek göz bir odadan.
Sen gökyüzüne odaklanmışsın
Uçurtmaya takılmış bir bulutu kurtarıyorsun
kurutuyorsun bir yağmur sonrası saçlarını güneşte.
Belki de hayat
bugüne dek seni
ellerinin arkasında sakladı..
Hep vardın
hediyeydin
..
Tut ellerimden İstanbul.
Buz tutmuş yüreklere kayıyor gönlüm.
Bütün baharlar ıslak
ve kaygan mutluluğa kurulan düşler..
Öyle bir boşluk ki içimde,
Kim'in yüreği kaysa içine düşer
Ve kim seviyorum derse senden sonra bana
Sana rastlar o boşlukta.
Bu şehrin tüm kadınları tanır seni,
Alınlarına çerçeveledim ya
Eskimeyen yüzüyle, eksilmeyen bir acının çırağı gidişin.
Çoktandır yoksun.
Yokluğundandır bütün çoklukları ızdırapların..
Solduk ve döküldük dikenlerinden bir gülün,
Konuştuk arkasından Aşk' ın ölülüğünün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!