Okyanus Düşlerimin İpek Hüznü

Mavi gökyüzümde asılı,
bir kuşun kanadında saklı sevdadır o...
Her hali ebruli; aşkın nev tonunda...
Siyahsa siyah; en asili...
Beyazsa; en masumu...
Kırmızıysa koyu tutkulusu...
Gül ve diken...

Özlemin dibe vuran hançerli bir vak'asıdır o...
Göz görür kalp tasdik eder...
Gönül ne nağmeler dizer...
Dil hep onu söyler...
Lâl olana dek...
Özlem hançerinden sıyrılıp
yâre göçmek ister...
Aşksa aşk...
Nefesse nefes...
Bülbül ve gül...

Hüzün yüreğimin ipekten atlasıdır o...
Aşk girdabında sessiz vaveylam...
Mavi suların derinliğindeki yosun gözlüm...
Coğrafyamın çağlayan ırmağı...
Okyanus düşlerimin yaveri...
Kalbimin doğusu...
Güneş ve bulut...

Sonsuzluğun doruklarında
ömrümce razı olduğum müebbet sabrımdır o...
Sisli bir bekleyişin tomurcuk vuslatı,
ayakların yollara tutkun sabırsızlığı...
Boğazımda yutkunduğum suyum...
Ağzımda nimetim, ekmek kırıntım...
Yüreğimde bereketli heybem...
Başak ve toprak...

Yasaklığa tutsak olmuş,
umutla beslenen bir aşktır bu...
Her anı yürekçe kaydedilen...
Yürek...
Ah aşka düşen yürek, ferman dinler mi..?
Kulakları tıkabasa duymaz iken...
Vazgeçmez o yasak çehreden...
Vazgeçemez o yorgun gözlerden...
Yar ağacından,
Düştüğü kuyudan...
Kelepçe vurulmaz düşlere...
Tükenmez ümitler...
Asla ve asla..!
Yusuf ve Züleyha...

Hüzn-ü Sevgi

Ocak 2018