Okyanus ortasında tam yol ilerleyen kâğıttan bir gemi gibiyim. Üzerimde kül rengi bir gök, ışığını yitirmiş bir güneş, birbirleriyle oynasan dalgalar arasında bugün ömrüme düşenimle fersah, fersah. Diyar, diyar, insan, insan sevgi dilenen biriyim.
Hayatım senden önce ve senden sonralardan ibaret. Meğer gül ağaçlarıyla bezenmiş yanıymışsın sen ömrümün. Tüm tan vakitlerim, kırmızı gülüymüşsün sevişlerimin.
Simdi boran fırtınalarım var. Karanlıkta ömrümü anlık aydınlatan şimşeklerim. Kulağımda gök gürültüleri.
Artık ıslak toprak kokulu taze şafaklar doğmuyor ömrüme. Gözlerimin aşikârlığı gecenin en lacivert halinedir. Zehir zemberek isyan vakitleridir yüreğimin o lacivert zamanlar. İçimde kök salmış damar, damar dolasan acılı kanı istifra vakitlerimdir lacivert zamanlar
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman