(torun Yusuf Bey'e...)
Aslında sakin bir yapıya sahip
Sahipliğe bürünmüş ne garip
Tevazu,sabır,bilmem ki belkide kahır
Gem vurmuş nefsine,hücresi bir ahır
Dönüpte bakarken puslu gözlerle maziye
Yaşananlar ile yaşadıkları benzetmiş gaziye
Susarken anlatıyor,anlatırken susuyor
Bazen bal damlatıyor, bazen kan kusuyor
Hani diyor anlamadığım husumetin insana
Peki söylesene bir çift öküz ne yaptı sana
Diline doluyor,durmadan bu sözü
Yangını sönmeye yüz tutmuş,sönmemiş közü
Kesilen yol çıkmazda,sürgünü yokuş
Ben konuşmayayım, yüce dağ sen konuş
Yankılanırken bu ses dağları hırçınlatıyor
Şimdi ise torununun kulaklarını çınlatıyor
Vücudunu sarmıştı asbabı,içinde kan,ter
Diz çökmüş öküzler ondan daha beter
Sırtlıyordu yılmadan yük dolu kağnıyı
Hissetmiyordu şu an hiç bir ağrıyı
Acımıyordu Vallahi hiç kendisine
Dönüp bakarken hayvancağızlar efendisine
Ramak kaldı isyana belkide son durak
Dedi şöyle bir besmele kondurak
Açtı ellerini göğe, başladı nidaya
Salatu selam Muhammede, selam Hüdaya
Vallahi ben vazgeçtim bütün haklarımdan
Lakin şu bir çift öküzün hakkını isterim Hakkımdan
Bu nasıl bir merhamet,nasıl bir yalvarış
İnşallah cenneti ala'ya olur sendeki varış
Mırıldanırken bunları genç torun
Dedi hele geçin şöyle oturun
Dahası var,etti zaman zuhur
Mevla kimini sağa,kimini sola savurur
Hak yerini bulmuştu,netice bariz
Akıllarda kalan,bir çift öküz,birkaç ayak iz
Kayıt Tarihi : 16.3.2006 02:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)