sevgilinin nereye bastığını biliyorum yüzümden
kuytu rutubetli soğuk bir topraktan geçiyor
dokunduğu mantarların zehirli olup olmadığını soruyor
parmakları ürpererek içinden
ben de ürperiyorum
o kadar alçaldık ki
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
sevgilinin nereye bastığını okuyorum yüzümden
kutlarım dizeleri...
sevgilinin nereye bastığını okuyorum yüzümden
güzel bir şiir ve harika bir final kaleminize kuvvet tebriklerimle
okuyorum yüzünden...
yüz okumak. satır satır hayatı ezberlemek mi? yoksa ezberine hayatı yazmak mı?
ne zaman sayfana gelsem şiir düşünmeyi seviyorum. yüzün hayata dönük, her satırın tersinden bakar gibi.
her gün hakkında bir şey öğreniyorum şaşkınlığım artıyor
o kadar bensin ki şaşırıyorum. ya tesadüfler çok ya da bir ben var sende... ve cezalı tank... ömrü askeriye de geçmiş bir adamın kızına hiç de yabancı olmayan bir şey.
şiirlerini okumayı özlemişim. nildeniz; şiir ömrün olsun.
*ışık ve sevgiyle*
bir kaç taş baskı işte....
dip not:kayayı kıran gülümseyişinde/bir kaç taş baskı işte...
Yüzümden okuyorum; Okuyorum yüzümden. İki sözcüklü bir devrik cümle bir şiir başlığı olarak ne kadar da endamlı duruyor.
Ellerle yüz avuçlanıyor, basılan yer dokunulan kalp mi? Yüze oradan neler neler pompalanmış. Bu çok güzel görünüyor. Üstelik keyif de verdi. Aynaya bakış ilk dizeyle. Sonra iki iklim yüze gidiyor. Biri soğuk kış günü. Kuytu, rutubetli soğuk toprak. Toprak solucanlarını keyiflendiren.
Sonraki iklim ise bol yağmurlardan sonrasındaki bahar. Ve zehirli mantar. İnsanda bulunan öldürmeyen. Ama öldürmekten beter eden.
Yapraklar güneşe geçit vermiyor. Acı tek tarafa düşüyorsa, ikiye bölünmüyorsa incitmek istemiyorum diyenin samimiyetine güvenme deniliyor.
Son bölümün ilk dizesi çok etkileyici. Harabe ve taş baskının sevgilinin nereye bastığıyla bütünleştirilmesi çok anlamlı.
bir zamanlar deniz olduğunu gösteren
harabeler yükseliyor göğsümden
orada burada birkaç taş baskı
sevgilinin nereye bastığını okuyorum yüzümden
evet okunacak kadar ustaca yazılmış harika ötesi bir şiir...aşireyi kutlamak lazım ustaca dizeleri yansıtmış bize...
cangılvari, tropik,loş ve rutubetli bir mekanda sürüyor yolculuk..
Şair, yani sevenin yüzünde bir mekan bu.Şair bu mekanı yüzünde görüyor hissediyor.Demek ki şairin yüzünde böyle bir coğrafya oluşturmuş sevgili..
Çok sevse de şair ne kadar sevildiğinin debisini şiddetini ölçmeye meraklı.
Sevgili, bunu yani şairin sevgisini hakeden bir sevgili, onun bütün haylazlıklarına karşı ben işin aslını biliyorum sen beni seviyorsun diyerek inci dişleriyle gülümseyebilen bir yürek okuyucusu.
Haylazlıklarına karşı O'nun anlayışlı davranışından sonra O' nu üzdüğü için yüreği acıyor şairin ama bu O'nun sevebilme biçimi vazgeçemiyor.
Aslında hatıraları (taşbaskıları) kalan bir aşk bu..Ama Şair O'nları ölmüş hatıralar olarak görmüyor, Onları yaşatıyor demekten öte gerçek yaşamı O'nların arasında buluyor.
Hüzün...
Anlatamadığımız bir duygudur aslında.Bu yüzden şairin hüznü açıklamak şeklinde değil de imgelerin oluşturduğu resimlerle ortaya koyması üslup/tema bütünlüğünü sağlıyor.
Sayın Aras'ın tüm şiirlerine yansıyan bir üslup/tema düalitesi desek yeridir bu tarz.Şu kadarı var ki okuyucuyu üzmemek için hüznünü, sevecenlik ve yaşama sevgisi ile yoğurararak sunar.
Bu ise O'nun sevecen otoritesi ile oluşturduğu asil bir incelik olarak temayüz eder şiirinde.
Benim de bayıldığım bir durum çıkar böylece ortaya..
İçtenliğimi sunuyorum...
Nasıl oluyorda, insanı mutlu eden bir şey aynı zamanda onun felaketininde kaynağı oluyor ? Duygulu yüreği ,güclü kalemi kutluyorum....
acının büyüğü bana düşüyor
her dönemeçte karşısına çıkardığım hayalete
seni incitmek istemiyorum diyen gülümseyişinden
bir zamanlar deniz olduğunu gösteren
harabeler yükseliyor göğsümden
orada burada birkaç taş baskı
sevgilinin nereye bastığını okuyorum yüzümden
harika bir şir harika anlatım bu ne güzel imgeler ..usta kalemi yüreği ktlarım .
selam saygı hürmetler hanımefendi
gerçekten harika bu mükemmel nefis şiirinizi yürekten kutlar şükranlarımı sunarım ilhamınız bol kaleminiz daim olsun şair Turan çeliker
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta