sevgilinin nereye bastığını biliyorum yüzümden
kuytu rutubetli soğuk bir topraktan geçiyor
dokunduğu mantarların zehirli olup olmadığını soruyor
parmakları ürpererek içinden
ben de ürperiyorum
o kadar alçaldık ki
sık yapraklara takılıp eğriliyor
güneş yere ulaşamıyor peşimizden
acının büyüğü bana düşüyor
her dönemeçte karşısına çıkardığım hayalete
seni incitmek istemiyorum diyen gülümseyişinden
bir zamanlar deniz olduğunu gösteren
harabeler yükseliyor göğsümden
orada burada birkaç taşbaskı
sevgilinin nereye bastığını okuyorum yüzümden
Kayıt Tarihi : 13.1.2007 11:30:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kutlarım dizeleri...
güzel bir şiir ve harika bir final kaleminize kuvvet tebriklerimle
yüz okumak. satır satır hayatı ezberlemek mi? yoksa ezberine hayatı yazmak mı?
ne zaman sayfana gelsem şiir düşünmeyi seviyorum. yüzün hayata dönük, her satırın tersinden bakar gibi.
her gün hakkında bir şey öğreniyorum şaşkınlığım artıyor
o kadar bensin ki şaşırıyorum. ya tesadüfler çok ya da bir ben var sende... ve cezalı tank... ömrü askeriye de geçmiş bir adamın kızına hiç de yabancı olmayan bir şey.
şiirlerini okumayı özlemişim. nildeniz; şiir ömrün olsun.
*ışık ve sevgiyle*
dip not:kayayı kıran gülümseyişinde/bir kaç taş baskı işte...
Ellerle yüz avuçlanıyor, basılan yer dokunulan kalp mi? Yüze oradan neler neler pompalanmış. Bu çok güzel görünüyor. Üstelik keyif de verdi. Aynaya bakış ilk dizeyle. Sonra iki iklim yüze gidiyor. Biri soğuk kış günü. Kuytu, rutubetli soğuk toprak. Toprak solucanlarını keyiflendiren.
Sonraki iklim ise bol yağmurlardan sonrasındaki bahar. Ve zehirli mantar. İnsanda bulunan öldürmeyen. Ama öldürmekten beter eden.
Yapraklar güneşe geçit vermiyor. Acı tek tarafa düşüyorsa, ikiye bölünmüyorsa incitmek istemiyorum diyenin samimiyetine güvenme deniliyor.
Son bölümün ilk dizesi çok etkileyici. Harabe ve taş baskının sevgilinin nereye bastığıyla bütünleştirilmesi çok anlamlı.
TÜM YORUMLAR (11)