Gece sustu,ay karardı,yıldızlar kayıp,
Hepsi yalancı şahit ayrılığa,
Hüzün dalgalarıyla savrulan,
Bir sandal sanki gönül,
Kara görünmüyor,her yer zifir,
Herkes kabullenmiş ayrılığı,
Son demini yaşıyor artık aşk,
Yaprakları dökülürken kalplerin,
Her yer hazan sarısına boyanmış,
Bir bulut gölgesinde gizli kelimeler,
Tek tek ayyuka çıkmış,
Artık biteceği belli,
İlk başladığında cıvıl,cıvıldır bahar gibi aşk,
Yere göğe sığmaz,
uyumaz,uykusu gelmez,
Yaşanmayanlar vardır çünkü,
Onları tatmak ister,
Ama azalınca arzular,
Neden beklenen gelmez hiç,
Gözlerin yollara mıhlanır kalır,
Hep geleceğini umut edersin,
Ansızın davetsiz misafir gibi,
Amam hep ummadıkların gelir,
beklemediklerin,
dalgaların o hırçın feryadında kararır gökyüzüm,
günüm, güneşim,
çiçekler gülmez olur yüzüme,
gelenler gelmez,
devrilsem asırlık çınar gibi,
ne duyan olur ne kaldıran,
Gidiyorum;
Elveda demeden hesapsızca,
Hani ardına bakmadan derler ya,
İçimde yaşanmamışlığın verdiği burukluk,
Kalbimde,sığmayan,dolup taşan aşk,
Gözlerimde pişmanlık damlalarıyla,
Böylede mi bakmak vardı sana kaderde,
Buz gibi donuk gözlerle,
O ışık saçan gözlerin yok,
Sıcacık bedeninde artık gece ayazı,
Yüreğimdeki yaranın kan damlaları,
Gözlerimden damlıyor,
Seni mi sevdi sanıyorsun yüreğim,
O heyecanı sevdi,ona geldi,
Sen sor hala kendi kendine,
Neydi yanlış? Neden gitti?
Gerçekten sevse gidermiydi?
Bunlar beyhude çabalar artık,
Aşk nedensiz bir fırtınadır,
Gelir,yıkar,dağıtır ve gider,
Kimi zaman gönülden uçan bir kuş,
Kimi zaman o kuşu hapseden bir kafes,
Bazen kurak topraklara yağan yağmur,
Bazen yeşerenleri yakan güneş,
Sorma ne olur nasıl düştün diye,
Hani kader mahkumu denir ya,
Öyle bilinsin,
Zindan dediğin kör bir kuyu,
Zıplasan çıkamaz,atlasan batamazsın,
Ve hücrem,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!