Yeeeeeeeeee ben oktay. Öyle...
Cihanı ateşe verirsin güneş ışığısın sanki.
Karanlığı aydınlatırsın mehlikasın sanki.
Gökyüzünde tonla yazgılı yıldız
Fakat nerede didende ki alem-i efruz
Ruhumu daima mahveden şey içimde ki prangalarım.
Sanırım kendi ruhumu kendi darağacım yaptım.
leblerimden şarap yerine ruhumun kanlı gözyaşları akıyor.
Kurban yerine bu gece tanrıya kendimi sundum .
Ey Arzulu göğün çıplak parlaklığı.
Bir yıldız kayar gökyüzünden evime usulca.
Kırılmış kadının ışıltısı camımda.
Camım kırıldı sonunda.
Ben ise Işıltın ile yüzleştim tan ağrısında.
Kelebekler uçuşan kalbinde bir hüzün
Savaş nedir? Karanlık bir mahsen.
Oysa en büyük savaş özümüzde
Özümden el ayak çektim.
Şehrin ışıkları söndüğünde
Özümü dar ağacına çektim
Kan kusuyordu şehrin sakinleri
Şehrin azizleri ise suskun.
Sanki suskunluk yemini etmişlerdi.
Ben ise aşkımdan dildareydim.
Ruhum hançerli senin ruhuna
Kalbim vurgun senin kalbine
Aynı bir kuyruk gibiyim
Peşinde dolaşan bir divaneyim.
Aramızda kötücül sınırlar.
Teslim olmak istiyor, figan feryat içinde olan benliğim
Tarumar olmuş gölgem gökyüzü gibi özgür olmak,
Belki de sonsuzluğa karışmak istiyor.
Kafamın üstünde sadece saçım yok.
Veya alnımda sadece alın yazısı yok.
Ellerimde sadece parmak yok.
Gözümün içinde sadece bir göz bebeği yok.
Kafamın üstünde kocaman bir evren,
Zihnimde beni ihtirasla saran prangalar var.
İnsan gerçekten hayret ediyor.
Her gün seninle doğuyorum.
Alacaklaranlıkta ise senin ile uçuyorum.
Sanırım sana tutsak olmak benim kaderim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!