Aşkın deryasından geçtim
Alkolün zerresini tatmadım ama
Sevdanın şarabından içtim
Sarhoşmuyum? Neyim ben?
Ferhatın dağlarını deldim
Ben çizdim mutluluğun yarısını
Yarısı kaldırım çocuklarında,
İnsan pazarlarında, tren vagonlarında
Parklarda bank üzerlerinde yarısı
Cami avlusuna bırakılmış çocuğun çığlığında
Terkedilmiş bir kadının gözyaşlarında
Bir bozgunmu çektiklerim
Zamansız, ruhumda yaşanan
Yüreğim koparılmış bir kardelen çiçeği
Ruhun dayanamadığı
Çekilmez acılar kaplamış bedenimi
Filiz vermeye çalışan bir kardelen
Dertlerimiz çığ olmuş, insafsız
İçimizde büyüttüğümüz sevgiler anlamsız,
Gülmekte, ağlamakta manasız
Gönül ille de ister dost sohbeti, yalansız
Verseler hazinesini Karun'un sonsuz;
Aşk hayatın mazeretiyse eğer;
Mazeret dolu hayatımda hep sevdim ben
Kimi kıymet bilmedi, kimi anlamadı, kimi sevmedi beni;
Halbuki un vardı, şeker vardı, su vardı
Ne olurdu gönül ısınsaydı, hayatın mazeretinden helva yapmak için
Gençliğim geçti gitti ama söyleyeceklerimi hiç saklamadım ben
Camiler garip kalmış, terkedilmişliğin ıssızlığında
Yankılanır Kur'an sesi yalnızca ölü toprağında
Getirdiğin mü'minin anayasası mahsun, duvardaki süslü kabında
Çocuklar ana babasına isyanda, ana baba sevgiden yoksun dünya telaşında
Gören yok; ezilir güçsüz, güçlünün altında
Sen gör de kurtar ya Fadlullah!..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!