İstanbul Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümü'nü 1996 yılında bitirdi. İstanbul Üniversitesi Mütercim-Tercümanlık Çeviri Yüksek Lisansı'ndan 1999 yılında mezun oldu. İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Yönetimi(MBA) yüksek lisansını 2001 yılında tamamladı. İstanbul Üniversitesi'nde Çeviribilim Doktora çalışmalarını sürdürmektedir.
1998 yılından beri İstanbul Kültür Üniversitesi'nde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme ve İktisat öğrencilerine yönelik İş ingilizcesi dersleri vermektedir. 2005 yılında askerliğini Hava Eğitim Komutanlığı Hava Lisan Okulu Ölçme ve Değerlendirme şubesinde yaptı ve ESP dersleri verdi.
Christina Georgina Rossetti, John Donne, William Blake ve Charles Hanson Towne'dan şiir çevirileri yapmıştır. Türk edebiyatı, Çevirmenin Notu(ÇN) , Havuz, ve Önce Kalite gibi dergilerde yazı ve çeviri şiirleri yayımlanmıştır.
Aletli Dalış(Scuba Diving) 3 yıldız(Dive Master) CMAS bröve ve Cankurtaran Gümüş Bröve sahibidir.
Kitapları
Eser, Oktay (2006) . Çeviri de Bizim Dilimiz. İstanbul:İlk Ekin Yayıncılık.
Eser, Oktay, ve Dikilitaş, Kenan (2007) . RVG (Reading with Vocabulary and Grammar) . İstanbul:İlk Ekin Yayıncılık.
Eser, Oktay (2007) . Düşünceden Pratiğe Çeviri. Ankara:Nobel Yayın Dağıtım.
Eser, Oktay, Dikilitaş, Kenan, ve Zeyrek, Hasan Hüseyin (2007) . Polish up your English. Ankara:Hacettepe-Taş.
Makaleleri
Eser, Oktay (2008, Aralık) . Sessiz Gemi’de Üç Yolcu. Türk Edebiyatı. 41-43
Eser, Oktay (2009, Mart) . Şiir Çevirmek. Türk Edebiyatı. 55-60
Eser, Oktay (2009, Ağustos) . Mobbing Kavramının Türkçe Serüveni. Türk Edebiyatı. 71-73
Eser, Oktay (2010, Şubat) . Rönesans Düşüncesinin İlk Kurbanı, Bir Çevirmen: Étienne Dolet - İdeolojik Çeviri Kararlarına Eleştirel Kuramın Işığında Öneriler. Çevirmenin Notu. 146-149
Eser, Oktay (2010, Nisan) . Çeviri ve Derrida: Yapıbozuculuğun Çeviri Üzerine Yansımaları. Türk Edebiyatı. 72-74
Diğer yazıları
01- Çeviribilimin Somutlaştırılması Üzerine Bir Deneme
02- Çevirinin Günlük Yaşamımıza Yansıması Üzerine - Haber metinleri
03- Helen Keller'ın Three Days To See çevirisinde çevirmen kararları
04- Bir Fıkra Çevir de Görelim! Çeviri Edincinin Algılanmasına Yönelik Bir Uygulama
05- Eylem Odaklı Çeviri Kuramı ve Çevirmenin Performans Değerlendirmesi İçin Bir Öneri
06- Çeviri Eğitimi Bibliyografyası
07- 20.yy Eleştiri Kuramlarında Çevirmenin Görünürlüğü
İletişim
oktayeserhotmail.com
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!