onurlu olmayı aşksız kalmaya yeğlerim
yeğlerim çünkü;
aynaya baktığım zaman
bana huzur verecek beni görebilmeliyim
yani kendi içimde hesabımı verebilmeliyim
keskin bir sevgi kokusu var burnumda
kendi kuytularımdaki kırıntı öfkelerime rağmen
her şeye rağmen –
kendimle olan bağımı koparmadan,
sevebilme yetimin kokusu:
bir gün mutluluk kapıyı çalıverirse ansızın,
kapıları ardına kadar aç
ve acılara dur de-yeter de-bırak gitsin
gel de neşeli yüzlere ve gül
sevinçten ağla
sen hep güzelsin, ben hep seven
kırmızı gülü de hep sevdim,
seni sevmeyi sevdiğim kadar da gülü sevdim
ellerindeki sevgiyi tuttuğumda,
gözlerindeki ışıltıyı da görüyordum aynı zamanda
kırdın zincirleri;
ey özgürlüğün bağrındaki mutlu insan
mutluluk yelkenindesin artık açık denizlerde dört nala
fırsat vermek yok artık sevgisiz, ışıksız bir pencereye
mutlu olabilirdik
yani kalabilseydin yanımda
korkmasaydın sevmekten
yüreğimi koyup ellerine “ sev beni” dedim
sevseydin mutlu kalabilirdik
berrak ve ışıl ışıl yarınlarda,
yarin koynunda olmak isterim
karar vermenin güçlüğüne,
karamsarlığa
ve yine tüm özlemlere rağmen
hüznün son bulduğu kavşakta;
elimde tek bir gülle
ay ışığının ılık ılık esen rüzgarında;
dim dik bir çınar gibi duruyorum ayakta:
mutlu ve ağır başımla cesurca
sen her zaman güzeldin,
ben de severdim
kırmızı gülü de hep sevdim,
seni düşünmeyi de
ne insanlar gördü bu yerler,
ne hayatlar geçti bu yerlerde.
toprak aynı,
su aynı,
gökyüzü aynı,
ama o insanlar yok artık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!