İnsan tek yaşayınca mı olur tek
Sert içimli iki tek
Şimdi içer onlar her şeyi sek
Neden su olur karlar tek tek
Tutmuyor ıslak zemine
Öksüz mezarlığının talebesine
Sekreterin ajandası
Ulaşılamayan kolonyası
İkramı hayatın bunlar
Laf yapar ağız anca
Ayaklanıp durur onlar
Bir köşede canı yana yana
En acıklı yerler neresi bilir misin
Bir tabutun içi midir
Yoksa demez kimse onlara
Susup kalırlar işte bir yanda
Koruyan melekleri varsa anca
Bir teselli bir dua olur onlara
Umutları yeşerir adeta
Bir sükunet edasıyla
İsimsiz mezarı ziyaret ettin mi hiç
Canının yandığını düşünürken
Kalleş babanı gömerken izledin mi
Hiçbir şey anlamaz iken
Hayat zalim olabilir bazen
Ama yerin altı da var bilesin
Kim bilir en derin çukurda kimin cesedi
Sesim yine düğümlendi
Hangi söz açacak bu kapıyı
İlelebet olacak bu bir sancı
Sendelemek yeterli harekete
Ayaksızları düşünüp ilerle
Şükürsüz gecelerin oldu inan
Unuttun her sözü söylenen
Sanki bir mıntıka çadırı
Asker kampı edasıyla bekledin yeniden
Sevginin acısı ağır gelir bazısına
Hiç sevebilen bile olmadı bu hayatta
Adeta bir öksüz mezarında
Tek göz yaşı benimdi orada
Çiçekleri bile olmayan şu mezar
Neden var o zaman
Cesetleri kokmasın diye
Bir kimsesizin olduğu belli işte
Kayıt Tarihi : 5.12.2024 03:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Öksüzler ve hayatı erken biten insanları kendi bakış açım ile anlatmaya çalıştım. Üç şiirden oluşan serimin ikinci yapıtı.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!