Öksüz Yetim Sanma Sen Bu Yerleri

ÖKSÜZ YETİM SANMA SEN BU YERLERİ

Öksüz yetim sanma sen bu yerleri
Dağına taşına vurmuş mührünü
Gâhi yalın kılıç kâh gönül eri
Her biri bir başka dil ile vurur

Dereler birleşip coşmaya gürsün
Kahrı edebini aşmaya görsün
Sabrını deneme taşmaya görsün
Bendini yıkar da sel ile vurur

Yürür Anadolu oğlu kızıyla
Yedi ulu ozan gönül gözüyle
Kimisi sözüyle kimi sazıyla
Halkın divanında tel ile vurur

Hatayi, Kaygusuz ve Yunus Emre
Türkçe ince ince akan bir dere
O yozun yobazın yazdığı yere
Mehmet Bey gelir de dil ile vurur

Mevşe, perçemi, yayla çiğdemi
Ay yüzlü Döney’i, benli Meryem’i
Tutup ta elinden gözü bademi
Karacaoğlan kalkar gül ile vurur

Darağacında bir veliler beyi
Yârin yanağından gayrı her şeyi
Paylaşmak bölüşmek eşitlik deyi
Bursa’da Bedrettin sol ile vurur

Mevlana da aşka durmuş bir hayat
Evliya çelebi derse ‘Ya seyahat! ’
Amasya’da dağı delen o Ferhat
Kazama kürek balyoz bel ile vurur

Öğrendik uluyu kapıkuluyu
Aşkla kardeş etmiş Anadolu’yu
Elinden içmişiz aşkı doluyu
Bektaş edep erkân yol ile vurur

Hele bakın Nasrettin’inin gülüşüne
Aklı yol gösterir gönlün işine
Düşmüş korkakların safın peşine
Karanlık düşünü göl ile vurur

Batıda menderes doğuda Murat
Köroğlu dinlemez tehdit nasihat
Bolu’da gemini geven o kırat
Dört nala gelir de nal ile vurur

‘En gerçek yol bilim’ der Gazi Kemal
Zalimin kâbusu Pir Sultan abdal
Ölüm ödül demiş yüreği çatal
Şehitler dirilir, al ile vurur

Arif susar ama sanma ki kördür
Zift gibi gecede göz atsan görür
Kurt bir kakaç ete it olmuş ürür
Düşman, budalayı yal ile vurur

Düğünde dernekte cemde mabette
Deyişte destanda dem de sohbette
Ezelde ebette bu gün elbette
Tutunur köküne dal ile vurur

Mahmut Nazik 03 05 2015 Mersin