Öksüz kaldı sen gidince kara yemiş dalları
Akliman’a hüzün çöktü bu sene
Başıboş geziyorum dağ bayır
Hep senin sevdiğin türküler dolanıyor dilime
Kayığım sessizce ağlıyor küçük limanda
Kum taneleri uçuşuyor amaçsız
Kayısı dalları yerlerde
Papatyaların rengi soldu dün gece
Yer gök alışamadı yokluğuna gidince...
Babakale’de her akşam güneş dökülür denize
Dalgaların ak köpüklerine sarılır martı sesleri
Kale burçlarından yansır öksüzlüğüm
Hasret kokuları sarar yaban güllerini
Çeşme başında oynaşır yanık yüzlü çocuklar
Balıkçı teknelerinde ekmek telaşı sürer
Kıyılara damlar kayalıklara düşen gölgen
Limanın dalgalara yenilen kayalarında öfke
Balık tuttuğun yerlerde gezinir ayak izlerin...
Komşuların gelişini sorar her rastlayışta
Paylaşmışlar bahçeni,
Gelmeme gerek kalmadı
Her gün bir başkası sular çiçeklerini
Daha dün topladım kayısılarını dalından
Dolabımda gelişini bekler reçellerin
Ellerinle tuzladığın palamutlar
Yeniden dolaşır Akliman önlerinde
Her acı unutulur zamanın gizli koynunda
Hala bekliyorum gelişini Akliman yolunda...
Turan Gökmenoğlu
Kadıköy, 14 Temmuz 2007
Kayıt Tarihi : 14.7.2007 12:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
‘’ İÇİME ATEŞ DÜŞTÜ ‘’ İ. Özcan Çalışkan, Şimdi çok Uzaklarda 4 Temmuzu 5 Temmuza bağlayan gece içime ateş düştü. Çok sevdiğim, ağabeyim, arkadaşım, dostum, sırdaşım Bursa Orhangazi’de aramızdan uçup gitti. Aracını hızlı kullanıyormuş. O çok sevdiği yopraklara bir an once kavuşabilmek için. Üzüntüsünü, sıkıntısını, sorunlarını ve dertlerini Akliman suyuna atıp rahatlıyabilmek için. Küçük kayığımızla turkuvaz sulara açılıp balık tutmak için. Bahçesiyle, çiçekleriyle oynaşmak, dalından kayısı toplamak için. Zeytin ağaçlarının koyu yeşil yapraklarına sarılıp, sıkıntılarını unutmak için. Akliman güllerini koklamak, Naime teyzenin bağçesindeki taze sebzeleri dalından koparmak için. Evinin terasında Çağkent’deki dostlarını ağırlamak için… Büyük şehirlerin karmaşasından bir an önce kurlulup, Babakale’deki yuvasına kavuşmak için. Yorgunluğundan, bıkkınlığından uzaklaşmak için hızla sürmüş aracını. Çok sevdiklerine kavuşmak için acele ederken, yenik düşmüş ecele. Hayatımızdaki bu anlamsız acele niye. Hani birlikte balık tutacaktık küçük kayığımızla. Kasımda birlikte toplayacaktık dalından zeytini. Hani emekliliği, yaşlılığı Babakale’de birlikte yaşayacaktık. Tepelere yamaçlara taş toplamaya gidecektik. Kışın kapan kuracaktık dere yataklarına. Hani Akliman akşamlarına saracaktık hüznü, Akliman sabahlarında uyanacaktık. Yakıştı mı bu kadar erken ölüm yüzüne. Ayancık türküleri şakıyan diline acı.. Ben burada tekbaşıma yaşayacağım sensiz hayalleri. Son nefesime kadar tutacağım verdiğim sözleri. Sen gittiğin uzak diyarlarda yakala mutluluğu, iç huzurunu. Ben buralarda seninle dolu anılardayım. Beni sevenler, dikkat edin kendinize. Sevdiklerinize göz-kulak olun. Yavaş sürün aracınızı sevdiğiniz yerlere giderken. Geç olsun güç olmasın. Yüreğim dayanmaz yeni acılara. Bundan böyle nasıl alışacağım sensiz yarınlara… Turan Gökmenoğlu Kadıköy, 9 Temmuz 2007 www.burctaslari.com

Allhatan merhuma rahmet mekanı cennet siz ve sevenlerine sabır dilerim.
Saygılarımla
Evet lütfen araçlarınızı hızlı kullanmayın...biz sizleri sonsuza kadar bekleriz aceleye gerek yok öyle değilmi sevgili dost..
sevgiyle kalın...
TÜM YORUMLAR (2)