anladık olacakların eskidiğini
direndiğini kelimelerin
rüzgâra karşı
unutturabilir alışkanlıklarımı
değişen coğrafî konumum
türküleri barutla yoğuran haydutlar
hani nerede
hudutları yeşile koklayıp duran namuslular
şafakları tükürürler
boydan boya
akşam
bıraktıkça tenhalığımıza
tütünü
isteksizce çekip üfürenlerin dudaklarında
kızılırmak yeşerir
hırpalanmış çocuklar uyuyakalır
bizler düşlerinde geziniriz
çığlığım yağmura ve toprağa siner
suratım eskir
gözlerinin aşındırmasından
soğuk ölümlere koşullanmışsam
gizli yanlarım kördüğüm
kan kokar
amerikayı ve rusyayı tokuşturanlar
sevmeyi öğretiyorlar
diken üstünde yürümeyi
sabaha karşı çingene beklemeyi
bir orman ağlarken
ben ancak sabrı öğrenebiliyorum
sen
gözbebeklerinde bayram taşıyan şaşkınlık
öksürsen
mendiline istanbul düşecek
ben
diyorum ki
gölgelerimizi badanalasak
resmî geçide katılabiliriz
19 Kasım 94
Başkale
Kayıt Tarihi : 22.2.2008 22:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!