Okşardık kızların saçlarını,

Yine dönüyorum ellili yılarına tarihin,
Kırık plakçasına,
Hasadı vardır ya hani şu köylerin,
Düven dönercesine.
Altın başakların, kıvrık boyunlarında üzgün
Bir hüzün yaşardım, herkesin sevincine rağmen,
Biçilen başak tarlalarında yakalanan bıldırcınların
Kaçışlarındaki korkuyu hissedercesine.
Başak toplardı çocuklar, kadınlar
Ardınca arabaların,
Hasat sonunda dövülüp satmak için panayırda,
Hani üç- beş kilo da olsa
Belki bir yaşmak,
Ya da oyuncak almak istercesine.
Harman yerinde başak yığınlarının arası,
Saklanırdık, saklambaç oynarken hani,
Okşardık kızların saçlarını,
Bahaneyle almak için başak kılçıklarını.
Öküzler baygın, dönmekten düvende,
Bir yaşlı kadın,
Gah ha gah, batırır nodulunu ürgenderenin,
Kanayan ayaklarında yorgunluk garibim;
İşetmez, tutar elleriyle çişini,
‘Dur, ho, kör olasıcanın öküzü’
Yıkar sonra ellerini,
Alırken vakit abdestini.
İkindi, yığılır tınar, başlanır savrulmağa,
Ellerde uzun saplı yabalar,
Biraz sertse eğer ki rüzgâr,
Kaçar tane samana.
Çocuk eteğinde kadının,
‘Ana acıktım, ekmeğime yağ çalsana’
Bir viyaklama duyulur cergeden,
Bağırır aksakallı geline,
‘Gız, göbelin ağlar, emzirip baksana.’

02.Mayıs.2008 20.55