saatlerce bakıştığım duvarlardan birini
çıktım dışarı üstüme bir zırh gibi giyinip
elimden aldığın değer yargılarından
artık sorumlu değilim
ve yer yer kor olan yangınlardan
az biraz yorulmuş gibiyim
İlk defa geliyorum şehrime
İçinde senin olduğunun bilincinde
Farklı bir heyecan var
Seni görmek ihtimalinde
hiçbir mecazi anlam taşımayan
ve alabildiğine somut bir tabirle
“ ayakta durabilmenin”
farkında değilken bu lüksün
ve çok değerliyken dünya
ufak şeylere bile kalabilecekken küskün
Bazen gitmek istersin
Böyle başlamıştım hayallerine
Ve o bazen geldi şimdi
Sanki elimi atsam sol cebimde
Belki bize yakışmadı böylesi
insan insanın dalgınlığıdır
yakalanmaktır en savunmasız zamanda
hem mutluluktur insan hem dargınlıktır
sanki bir o eksik gibi, her şey tamam da
insan yoludur başka bir insanın
Bu satırlar çok daha güzel olacak
Kafiyeye olan aşkım bittiğinde
Öğrenmeye hevessiz çocuklar doğacak
Ve her şey o an başlayacak, vazgeçtiğimizde
Yazmamalıydım aslında
Görünmemeliydi adın bu satırlar da
Ama mümkün değil ki
Sen öyle gülümserken karşımda
Sen öyle gülümserken karşımda
sonradan eklenmiş bir cümle gibiyim
hayatının şiirine
bir sen bilirsin hangisi olduğumu
bir de bizi kovan
bu yeryüzüne
çıkarıp atsan beni bu satırlardan
...
Geceler, şairlerve delilerindir
Diyordu bir duvar yazısında
Şair olamadım, deliliği seçtim
Çünkü sen vardın gecenin karanlığında...
Yine başlar yudum yudum keder
Olandan bitenden yok bir haber
Heceden heceye sözüm geçer
Gün yüzüne çıksam hasbel kader
Bir zaman karşılaşırsak eğer




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!