ferahlamak için adımlıyordum deniz kıyısında
kendinden geçmiş dalgalar, kumsalda mırıldanmakta
bir gürültü koptu ansızın, deniz kaynadı ve köpüklendi
kumsala vurdu beyaz kabarcıklar ve geri çekildi
bir tümsek belirdi kıyıda, gördüm ki iri bir istiridye
yüreğimdeki çarpıntı, içinden iri bir inci çıkar diye
kapak açıldı yavaşça ve doğruldu cıbıl bir afet
ayağının dibinde bir de velet
tanıttı kendini aklımı başından alan kadın
“ben afrodit” diyerek
çocuk ise “eros”, ok ve yay dolu torbası omzunda
hoşluk güzellik, sıra dışılık, sayısız beceri afrodit’te
“elimden ne vermek gelir, her şeyi olan aphrodit gibi birine”
ne o bana yüz verdi, ne ben aşık oldum ona
bir tül örttüm o eşsiz çıplak tenine
atladı bir vahşi kuğuya ve havalandı uzaklara
nerede, ne zaman karşılaşsam afrodit gibi birine
başıma kalan tay geldi eros, hemen ok atar bana
yaramaz velet!
afrodit varken oklasaydın da
aşık olsaydım anana.
Kayıt Tarihi : 2.2.2015 18:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!