18.01.83 yılında Kocaeli, İzmit'te dünyaya gelmiştir. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nde Biyoloji alanında lisans eğitimini tamamlamıştır. Daha sonra Yönetim ve Organizasyon lisans eğitimi almış ve Esenyurt Üniversitesi Yönetim ve Organizasyon Yüksek Lisans programında eğitimine devam etmektedir. 2013 yılında AB fonuyla Engelsiz panel adında bir organizasyon gerçekleştirmiş ve Türkiye’nin en genç aktivistlerinden biri olmuştur. Türkiye’nin ilk bilim ve teknoloji derneği olan Gelecekten Gelenler Bilim ve Teknoloji Derneği’nde Kurucu Yönetim Kurulu ...
Sonu vardı en güzelinin, Baharın, kışın,
Sonu vardı suskunluğun ve her cümlenin, Biliyorum bitmek zorunda her şey,
Ve yaşamın üzerine bir set,
İnce bir ses, bir türkü, üstüne dertli bir ney…
Ey sen Suzan,
Bilirim ben yoktum, Geceye kaymıştı gözlerin, Ve ne yazık,
Güzelliğini hissedemeyecek kadar kördü ellerim…
Tüh diye inlesem bile, duymazdı toprakların, Nankör bir karanlığa tutulmuştun bir kere, Bırakmazdı gece, ne yazık,
Güneşleri getirsem bile!
Yüzümde mecburi bir ifade,
Tamam dedim, keder korkuyordu oda… Ayrılık ve yalnızlık dans ediyordu,
Bitti kelimesi yakışmıyordu dudaklarına… Sonra…
Ben gitmeyi, sen nefreti seçtin!
Ben unutulmayı, sen unutmayı seçtin! Soğuk duvarların gardiyanlığında, Kendi yüreğine ihanet ettin…
Gönül… bir rüyadan uyanır, gözleri yaşlı… Beyaz martıların kanatlarında, mavi göklerin saklandığı,
Geçer vakit, kırlarda akşam olmadan, Her çiçeğin yaprağında sevda yazılı…
Ellerim bomboş yine rüyaya hasretim,
Hani kırlarda koşan ben ve canım kelebeğim? Esmeseydi sabah yeli ve doğmasaydı güneş, Yaşamak… böyle bir rüyanın sabahında köleliğe eş!
Uyandım! Bir garip rüyanın ortasında, Uyandım yalnız bir sabaha
Güneş yoktu, soğuktu, sıcağına sarıldım! Bir bebek ağlıyordu kucağında…
Ağır ağır uzaklaştın başucumdan, Karlar yağıyordu, beyaz yoktu.
Hayatın o an için yok olmuştu tüm renkleri, Bir bebek ağlıyordu kucağında.
Gidiyorsun yıllar önce, Sanki geçmiş, sanki sen!
Tekerrür ediyor yüreğimin tarihi Söylesene adın ne?
Mümkün mü yarab, gidenlerin dönmesi? Bir rüya mı bu, uykusuz gözlerimde ki? Aldatıyor gönlüm, kendi kendini, Biliyorum! Senin adında “mavi”…
Bir gün bir deniz kenarında,
Aklına düşecek çözümsüz bir muamma! Düşüneceksin neydi diyeceksin?
Bir an bir resim düşecek aklına,
Bin savaş kazanmış bilge bir komutan gibi Övünerek galibiyetine,
Döneceksin geçmişine!
Kapadım penceremi artık! Dünyam dediğim,
Eskimiş perdemdeki küçücük bir yırtık… İçimdeki umut bile bana küs,
Bitmez bu yalnızlık…
Bekleyenim yok,
Belki, köşe başında yalnız bir ışık! Fizik kurallarına aykırı olduğu belli Bu ne ketum bir yalnızlık!
Hatırlıyorum,
Esmer saçlarının yüreğime dokunuşunu, Sessizce giderken peşinden gelen akşam yelini Hatırlıyorum,
Kırgın, kırık ve yorulmuş sesini, Adım adım gidişini…
Yıllar sonra senden önce
Gece düşerken her gün bu koca şehre Neye bedellendiğimi düşünüyorum Ama hissediyordum işte…
Sessiz bir soğuk sarmaladı sanki
Yalnızlığımda zavallı yüreğimi...
Öylesine merhametli ama mecburdu!
Üşüyordum, üşütüyordu tüm bedenimi...
Yığılmış kütükler gibi bir kıvılcım bekliyordu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!