Hırçın sevdalara gem vurulmuyor.
Salıver sahraya, çölde yorulsun.
Yürekte durmuyor, söz dinlemiyor
Aşk ile bağlanan, dilde yorulsun.
Yarda zülüf olsun göze dökülsün.
Yüreğimizin bir köşesinde kaldı özlemlerimiz
Türküler yanıyor içimizde ve kimseler bilmiyor
Her baharda bir umut gizlenen gözlerimiz şimdi dalıyor düşen yapraklara, Kıyısından tutunduğumuz bir hayatın bütün dargınlığında.
Ertelenen özlemlerin pişmanlığı okunurken gözlerimizde,
Aslında aynı sevdanın yorgunluğu vardır yüreklerimizde.
An gelir; bir türkü, belki bir şiir olur dökülüverir gözlerimizden.
Boşa harcamadım geçen ömrümü
Bütün şiirlerim sana, bilirsin.
Gemileri yaktım, kaynıyor kanım.
Artık beni, deli sanabilirsin.
Görmemişim asla başka bir düşü,
Bilirdin ben pek bilmiyordum Ankarayı
Ankara da beni bilmiyordu zaten
Ama seni bile bile seviyordum
Beni seveceğin günün umudunu kırdıkça sözlerin
Aklımdan hiç çıkmıyordu şiir gibi gözlerin
Senden sonrasının sonunu düşünmekten alamamak kendini,
Düşüncelerden uzak bir ülkede olmanın hayali,
Gelgitlerin ortasında kalakalmanın çıkmaz sokaklarına çöker yalnızlık.
Ve başlar sorgular.
Hangi ülkenin sınırları içinde yazılıyor şiirler?
Bedenin bir parçası olsa da yaralı yürek
Seher vakti esen rüzgarlar ile
Savruluyor iki yana saçların.
Mevlam özenmişte yaratmış seni.
Nasıl da yakışmış sana saçların.
Seninle dağları aşıyor gönlüm.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!