Yüküm pahamla eş gelmez
Yaşanmaz akşamüstüleri sırnaşan hülyalarım
Yüküm pahamla eş bile gelemez
Cenaze arabasının şoförü nasıl ölür bilir misiniz
İnsanı çaresizlik gibi güçlendirir
Sanki bi sevgiye mani olmuş gibiyim
Kaşların saçların gözlerin sözlerin dizlerin izlerim
Sol elindeki Allah yazısı sağ elinle birleşse
Yine ima edilir miydi Allah’a bu güzelliğinle
Bugün bi karınca öldürdüm ellerimle
Kafamı kaldırdım
Artık babam dertli değil karşı balkonlarda
Benim ciğerlerim sünmüş
Ama babamın dertli olması da mühim değil
Balkonlarımız karşı
Daha ne acıtsın evladını
Az önce bir hayat kurtardım belkide
Abisi ölmüş yuvası dağılık
Derdine denk varamadım bu yoksunluğun
Hazırladığı ip boşa gitti belkide
Çiçeği boynundan ırak bir genç
Abisi ardında bırakmış
Sabahın nuruna mazhar olma
Sabahının nuru benimle mazhar olsun
Seçilmeyen bir hayat yaşanmak zorunda olurken ve
Seninle dürtülerimi paylaşamazken
Kırılırdı dalından meyve alınabilmesi için eğilen ağaç
Meyvesi elmaydı kızıllığı teninden
Gece dört
Uykuyla cebelleşme merasimi başladığında
Hanım beni anımsar bir başka yatakta
Ona bırakabildiğim etki yeterli bana
Kollarımda olmasada o yar
Bana yeter yar edinildiği yerde bana yar olduğunu anımsaması
Saat dört yine
Ve bana yine düşündürtülmüyor intiharların
Gözlerim kararıyor
Seni arıyorum
Kalk uyan kabus olsun
Sığınacak yuva
Genç genç miymiş
Absent damarlarım
Ve yokuş buhranlarım
Havayı hisset yüzüne üflediğimde
Nefesini hisset
Günbegün değişiyor insan
Hissediyorum
Daha geçen Lokmayı gözüyle arzuladığı için sinir olduğum çocuğa
Bugün bir daha istediği için
Lokmaya nefretle bakıyorum
Arzuladığım lokma iğrenç kıskanç suretiyle keskin bakışlarım izliyor çaresizce
İçimde buruk bi seda
Ciğerlerimi aksatan
Düşlenir aklımda bulunmamakla
Beraberce düşünmek arzulandı safsatan
Sessiz ıssız acı mı veda
Biçare düşünmek bana mahrum kaldı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!