-OĞUZ KÜRT(KURT) BOYLARI
__Oğuz Han’ın 24 oğlunun olması dolayısı ile Türklerin de 24 ana boya ayrıldığı, Oğuz Han’ın torunlarından birinin adının KÜRT olduğu, Kürtlerin de onun adını taşıdığının yazılı olması(Prf. Dr. De Groot'un Kürtler konusundaki bütün eserlere kaynaklık eden 'Die Hunnen' adlı kitabında Kürtlerin menşeine dair belgenin yer alması) çok önemlidir.(muhsinbozkurt.net)
__Bu bölümde Oğuz Boyları’ndan olup, Anadolu'da bir bölümü TÜRKÇE, bir bölümü KÜRTÇE konuşan aşiretlere değinmek istiyoruz. Aşağıda isimlerini sıralayacağımız bu Kürt Aşiretleri, aynı zamanda Türkçe konuşan boydaşları ile akraba olduklarını kabul etmekte ve amca oğlu olduklarını söylemektedirler. Ancak Kürtçe konuşanları, önceden TÜRK iseler; ne zaman KÜRTÇE’Yİ öğrendikleri, yok eğer TÜRKÇE konuşanları önceden KÜRT iseler, ne zaman TÜRKÇE’Yİ öğrendikleri bir muamma olarak karşımızda durmaktadır. Bazı Tarihçiler, Kürtçe konuşan bu Türk oymakların Kürtlerle birlikte yaşadıkları süre içerisinde asimile olduklarını ve sonradan Kürtçe'yi öğrendiklerini savunmaktadırlar. Bu görüşe göre Türk Boylarının Kürtleşmesi için Kürtlerin bir dönem “Baskın bir Medeniyet” yaşamış olmaları lazımdır ki, Türklerin asimile olmalarına denen olabilsinler. Günümüzde Kürtlerin çoğu göçer olarak halen Bozkır Kültürü ile yaşamaktadırlar. İleri bir medeniyetleri olmamıştır. Birileri diyebilir ki; “Daha önceleri baskın bir medeniyet yaşamışlar, fakat daha sonraları gerileme yaşamışlar.” Bu görüş yanlış bir görüş olur. Çünkü, medeniyetler ileriye doğru inkişaf ederler, gerileme olmaz. Bu durumda Kürtler, Türkleri asimile etmediklerine göre, Türkmen Boyları Kürtçeyi nasıl öğrendiler acaba?
__Oğuz Boylarından bir boyu ele alıyoruz; bir bölgede KÜRTÇE konuşanı var, diğer bir bölgede TÜRKÇE konuşanı vardır. Bilim adamları bu dil değişiminin ne zaman olduğunu kesin bilememektedirler. Komşularının tesirinde kalarak dil öğrendiklerini ileri sürmektedirler. Ama dünyanın beş ayrı bölgesinde KÜRTÇE,bazen de TÜRKÇE konuşan KÜRT veya TÜRK boyları vardır. Bu konuda bu güne kadar net bir cevap alınamamıştır.
__Bizim görüşümüze göre KÜRTÇE konuşan Oğuz Kürt Boyları sonradan KÜRTÇE’Yİ öğrenmiş değiller. Mesele Sadece Ortaasya'da bir zamanlar konuşulan(Eski Ana Türkçe) Eski Oğuz-Uygur-Özbek Dilinin BİR TÜR LEHÇESİ’Nİ halen muhafaza etmiş olmalarından ibarettir. DİL Bölümünde yayınlayacağımız Orijinal KÜRTÇE Kelimelerin kökenine indikçe, bunların ÖZ BE ÖZ TÜRKÇE olduklarını görmüş olacağız. Kısacası KÜRTÇE zannedilen GURANİCE-GURMANÇCA Lehçenin Eski TÜRKÇE olduğunu göreceğiz. Yabancı kelimelerin dışında, net kalan KÜRTÇE kelimelerin Anadolu TÜRKLERİNCE unutulan Orijinal ESKİ ANA TÜRKÇE olduğunu anlamış olacağız.
__Bu Aşiret mensuplarına Aşireti sorulduğunda, Aşiretin adını TÜRKÇE olarak size söylerler. 'Siz Kürtsünüz ancak, Aşiretinizin adını TÜRKÇE söylüyorsunuz, bunun KÜRTÇE adı yok mudur? ' diye sorduğunuzda, biraz bocaladıktan sonra; 'Begim, aslında bizim Aşiret Türkmen’dir' demek durumunda kalırlar. İste OĞUZ TÜRKMEN EKRADI(Türkmen Kürdü) veya OĞUZ KÜRT BOYLARI denilen Aşiretlerden örnekler:
__1-Döğer Kürdü: Bu boy kaynaklarda TukGur-Takar, Töker ve Döger olarak geçer. Urfa bölgesinde Kürtçe konuşan bu Aşiret aslında Oğuz’un 24 boyundan biri olan DÖĞERLÜ'den başkası değildir. Serefname; 'Kürt Döğer' isimli bir Kürt boyundan söz eder. 1568 tarihli Ruha(Urfa) Sancağı Defterinde bu kabile; 'Cemaat-i Ekrad-ı Döğerlü' seklinde yazılmaktadır.(Türkistanlı bir Türk Boyu Kürtler. Aydın Taneri. s.16) Saka boyu Tokarlar, To-kharis ve Malatya’nın Tokharis Bucağı, Dağıstan’daki DİGOR(DiGur) ve Kars ve Arpaçay2ın sağındaki DİGOR kazası bu boydan hatıradır.
__Faruk Sümer(Oğuzlar.s.199) e göre; XVII. yy.da bu bölgede(Urfa) yaşayan büyük oymaklardan biri de DÖĞERLÜ adını taşıyor. Bu büyük oymak KÜRD olarak vasıflandırılmaktadır. Ancak bu oymağı meydana getirenler arasında Bayram, Gündoğmuş, Yağmur, Kaya, Tanrı Virdi, Durmuş, Dündar, Satılmış ve hatta Karkın gibi TÜRKÇE adları taşıyan şahıslar görülmektedir.
__2-Bayındır Kürdü: Nizip ve Urfa'da BAYINDIR KÜRDÜ adında bir Aşiret vardır. Bayındır aynı zamanda Oğuz’un 24 boyundan birisidir. Barak bölgesinde Bey Dili Türkmenlerine bağlı KÜRDÜLÜ oymağının reisi Kürdülü Kerim, Bayındır Halid'in aynı babadan, ayrı anadan olma kardeşidir. Burada Bayındır Kürdü ile Bey Dili Kürdülü Oymağının akraba olduklarını görüyoruz.
__3-Badıllı Kürdü: Urfa’da Badıllı olarak adlandırılan bu aşiret, Oğuz’un 24 boyundan BEG-DİLİ ile akraba olduklarını kabul etmektedirler. BEY DİLİ adının KÜRTÇELEŞMİŞ şekli BADILLI'dır.
__Bey Dili Boyu Kırk oymaktan ibaretti...Birisinin adı; 'Kürtler Oymağı' idi.(Aydın Taneri.s.16) Bey Dili’nin Küçük Karacalu ve Büyük Karacalu obalarından sonra KÜRTLER OBASI geliyor ki, bu obanın mühim bir kolunun da Boz-Ulus arasında bazı inançlar ile ilgili olarak Arap, Tatar, Kürd ve Çerkez gibi kavim adları erkek çocuklara konulmakta veya lakap olarak verilmekte idi. (Faruk Sümer.Oğuzlar.s.225) . Oğuz’un 24 boyundan Bek-Tili/Beg-Dili veya Bey-Dili'den(gelen) Siverek'teki BADILLI'lar, Türkmen olduklarını bilirler (F.Kırzioğlu. age.s.102) 'Barak Türkmenleri' kitabında Bey-Dili Boyu’nun Beyi Feriz Bey'in İran’a dönüşünü anlatırken; 'Feriz Bey, Muslu, Mukim ve KURT Beyleri de yanına alarak 37 bin hane ile çok öfkeli olarak yola koyulur.(s.39) 'Kürt Beyleri' burada 'Kurt Beyleri' olarak geçmektedir. KÜRTLER'e zamanla KURTLAR dendiğini anlıyoruz ve GUR-GURT-KURT-KÜRT-KURTÇA-KÜRTÇE tezimizin desteklendiğini bir daha görüyoruz.
__4-Kürdülü Aşireti: Barak Türkmenlerinin çoğunluğu Bey-Dili Boyuna mensupturlar. Bey-Dili'nin 40 obasından birisinin de 'Kürtler Obası' olduğunu Faruk Sümer'den nakletmiştik. İste bu Oba'ya Barak Türkmenleri “KÜRDÜLÜ” diyorlar. 'Oğuzeli Elbeylileri'nin (İlbaylı) küçük yaştaki Beyi'nin adı KÜRDO'dur'(Barak Türkmenleri.s.39)
__Yukarıda konu ettiğimiz Kürt Aşiretlerinin Kesinlikle OĞUZ KÜRTMENLERİ(dolayısı ile Türkmen) oldukları tartışma götürmez durumdadır. Bunların ne zaman Kürtçe öğrendikleri henüz dilciler ve tarihçilerce kesin bilinmemektedir. Biz, kitabımızda Kürtlerin sonradan bir dil öğrenmediklerini, zaten Türkçe konuştuklarını ispatlamaya çalışacağız...
__5-Karakeçili Aşireti: Urfa Siverek’te yaşayan bu aşiret, Siverek Kaymakamlığı’nın Organizesi ile her yıl KARKEÇİLİ Nahiyesinde şölen yaparlar. Kürtçe konuşurlar, fakat aşiretini sorduğunuzda Türkçe olarak KARAGEÇİLİ derler. Eğer bu aşiret Türk olmasaydı, aşiretin adı Kürtçe; 'Bızıné Raş'(Siyah Keçi) olmalı idi. Bu şölende erkekler ve kadınlar ve genç kızlar; Göktürk, Türkmenistan ve Kerkük Türkmeni’nin bayrağının rengi olan GÖK MAVİSİ Tülbent'ler ile basını kapatmaktadırlar. Şölen günü her taraf mavi tülbent renginden MASMAVİ görünür. Eski Türkler, sevinçlerde(bayram) ve üzüntülerinde(Ölüm) 'gök(göv) mavisi baş örtüsüne bürünürlerdi'.(F.Kırzioglu. Kürtlerin Türklüğü.s.116-132) Kürtçe konuşan Siverek Karakeçilileri, Söğüt’teki KAYI BOYU’NA bağlı KARAKEÇİLİ'lerin 'Osmanlı Devletinin Kuruluş Şenliklerine' katılırlar. Söğüttekiler de Kürtçe bilmiyor, Siverek’tekilerin bir kısmı Türkçe-Kürtçe biliyor, ancak amcaoğlu olduklarını kabul ediyorlar. İkisi de aşiretinin isminin Türkçe Karakeçili olduğunu kabul etmektedirler.
__6-Ko'vi,Kavi,(Kayı) Asireti: Adıyaman bölgesinde ve Suriye'de KAVİ olduklarını söyleyen Kürtler, KAYI diyemedikleri için, kelimenin telaffuz farklılığından dolayı Oğuz Boyu olduklarını bilememektedirler. Adıyaman’da ve Suriye'de tanıştığımız KAVİ(Kovi) Aşireti mensuplarına KAVI kelimesinin aslının KAYI olduğunu, KAYI Boyu'nun da Oğuzlar'ın 24 boyundan biri olduğunu, asıl Osmanlı İmparatorluğunun kurucularının kendileri olduklarını anlattığımız vakit, bu görüşe itiraz etmediklerini gördük. KOVİ-KAVİ ile KAYI'nın aynı boy olduğunu bilemediklerinden bu konuda fikir yürütemiyorlar. Ancak biz bu açıklamayı yapınca, hele Osmanlı İmparatorluğunun kurucuları olduklarını öğrenince, memnuniyetle kabullendiklerini gördük.
__7-Çepni Aşireti: Sivas ve Gaziantep’in Yavuzeli İlçesinde yasayan ÇEPNİ'ler hem Kürtçe konuşmaktadırlar, hem de Alevi-Bektaşi Tarikatına mensupturlar. Bu Kürtçe konuşan Çepniler'in tahsil oranı yüksek oldukları için, bir çoğu Oğuz -Türkmen Boyu olduklarını biliyorlar.
__8-Mıl ve Zıl Aşiretleri: Bazıları Kürtlerin MIL ve ZIL olarak ikiye ayrıldıklarını ifade etmektedirler. Öncelikle bu kelimelerin orijinalinin MIL ve ZIL olduklarını ifade edelim. Bunu MIL olarak ele alanlardan Fahrettin Kırzioğlu, Aydın Taneri ve Mahmut Rişvanoğlu, MİLLİ kelimesi ile ilişkilendirmektedirler. MIL ve ZIL diye iki guruba ayrılmaları Dicle Kürtleri arasında sonradan söz konusu olmuştur. Aşiretlerin coğrafik yasayış şekillerine göre adlandırılmışlardır. Ova'larda yarı yerleşik hayat yaşayanlara Kürtçe Ova manasına ZIL demişler. Farsça AN çoğul eki eklenince ZİLAN şeklini almıştır. Sohbet ettiğimiz Van-Çaldıranın Osmanlı Köyü’nden yaşlı Muhyiddin ACARGÖL'e göre de ZIL Ova manasına gelmektedir. ATMALI Aşiretine göre ZIL, ince süpürge çöpü anlamına geliyor. Ovalardaki Kamış, Diken ve her tür kuru otlara da ZIL derler. ZILAN sözü de bu çöp sözünden kaynaklanmış olabilir. İnce çöplerin temin edildiği ova manasına olabilir. Kamışlık gibi...
__Dağlarda göçebe bir hayat yasayan Kürtlere MIL demişler ve AN eki de alınca MILAN olmuştur. Kürtçe Devenin sivri olan Hörgücüne, dağın sivri olan kesimine, insan omzunun sivrice kısmına MIL denilmektedir. Dağların Sivri kısmından dolayı, dağda yaşayanlara MILAN denilmiştir. Buradaki MILAN ve ZILAN Soy birliğinden ziyade bölgesel, coğrafi, ictimai yasayış tarzına göre yapılan bir tasniftir. Mutlaka akraba aşiretler, elbette birlikte ortak bir hayat yaşadıkları için bu sınıflandırmada akrabalık bağlarına da rastlamak olağandır. Ancak bu iki kelime coğrafik yaşayış tarzlarına göre Kürt Aşiretlerini Ovalılar(Zilan) ve Dağlılar (Milan) olarak iki guruba ayrılmaktadır. Etnik bir anlamı yoktur.
__9-Becn ve Bokhtan(Botan) :
__Şerefname’de adları Kürt olarak geçen BECN; BECENEKLER, BOKHTAN ise BÜĞDÜZ AMEN boylarıdırlar. Oğuzların 24 boyundan BECENEKLER ve BÜĞDÜZLERin Türk oldukları tartışma götürmez bir gerçektir. Beğduz, Dicle Kürtleri İlbeği olup, Hz. Peygambere elçi giden, 622-623 yılları arasında Medine’ye varan Boğduz-Aman Hanedanı temsilcisi ve Kürmançlar’ın iki ana kolundan Boğhlular/Botanlar’dır. Mehmet Demir ATMALI. Gaziantep Kuvva-i Milliye Derneği 2. Başk.
Kayıt Tarihi : 15.1.2009 18:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)