beklentilerse düşüncelerin hep, bekle
kır kahvesindeymişsin gibi
huzurluymuşsun gibi
heyecanlarsa yüreğindekiler hep, sabret
akşam serinliğindeymişsin gibi
eminmişsin gibi
düşünceler denizine açılıyor
aşk
aklımda fırtınalar
çıktı çıkacak biliyorum
bazen sen oluyorum
beni terkeden kadınlar
ölmüştür gözümde
gömmüşümdür onları
kalbimin en ıssız köşesine
her ayrılış yıldönümünde
anarım onları
aramak istemiyorum artık seni
rüyalarıma giren karanlıklarda
aramak istemiyorum artık seni
kayıp şehirlerde, evlerde
sürekli yinelenen siyah beyaz gecelerde
herhangi bir günde...
günün gece bölümündeyim
renklerin pek bol olduğu
loş bir meyhanedeyim
önümde içki meze v.s.
hafif çakır keyifteyim
sevgi sözcüklerinin fısıldandığı o yürekli zamanlarda
bilinmedik diyarlara duyulan korku belki
cesaretsizliğe yol aldırıp ürpertilerle
bana hep geç kaldığımı söyleten
öncesi buruk bir romanın esaretiyle
burası benim köyüm değil
ne bir insan
ne de bir ayak izi kalmış
dostların yollarda
yıkılmış duvarlar
ot bürümüş sokakları
Muharrem'i tanırmısınız
mahallenin bakkalıdır
dedikodu satar
bedavaya...
Buğulu bakışların söylüyor
Yokluğumun lirik şarkısını
Bir kanat kıpırtısı gibi soluk
Ve soğuk nefes alıp veriyorsun
Kapat gözlerini şimdi doğmayacak güneş
Soluk ve soğuk ısıtacak seni
benden uzaktasın ama
gördüm güldüğü
sen de gördün benim
göz kırptığımı
hadi biz zamparayız
çapkınlığa veriyoruz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!