Köylerden geldik oğul,
Kara sabanlarda tohumlar,
Başak başak olacak..
Başaklar ekmeğimiz,
Başaklar umudumuz…
Başaklara dolu vurmasın!
Başaklar;
Ali’nin bir çift kara lastik sevinci…
Baskınlardan geldik oğul!
Fidanlarımız gün görmeden,
Kırıldı incecik dallarından…
Eğilmedi yine de başımız.
Ekmeğimizin harcı acıdan geçiyordu ki;
Aç kalmadı umutlarımız,
Yarınlarımız…
Emeklerden geldik oğul!
Yaz ortasında,
Kızgın güneş alnında Erzincan’ım;
Tırpanlarda başaklar,
Tırpanlarda umutlar,
Tırpanlarda sevdalar,
Tırpanlarda yarınlarımızı biçtik
Yılmadık oğul! …
Yoksulluktan geldik oğul!
Çilesi ceketine yama olmuş Alişan’ım,
Sekiz çocuk var üstelik neylersin,
Aç kalmaya gelmez oğul bebeler….
Kemah’ın pazaryeri umutlar,
Kemah’ın pazaryeri yarınlar…
Çekirdekten geldik oğul!
Özümüz en büyük sermayemiz ki,
Yalan dolana meyletmedik..
El kırılır, bel bükülür,
Dil kesilir oğul!
Öz*den ödün vermedik…
Murat Suyu ya nasıl ağlamasın!
Gör oğul gör!
Zamane denen çağın, kirli ellerinde
Şimdi umutlar…
23/09/2005 ist. 16:57
Kayıt Tarihi : 1.11.2005 19:38:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
emeğin ve çilenin artık unutulduğu bu gün, böylesine güzel hatırlattığınız için yüreğinize ve kaleminize sağlık...
TÜM YORUMLAR (2)