Bize öğrettiler!
Esas duruşta durmayı
Sıraya girip, nizama girmeyi.
Susup, boyun bükmeyi.
Öğrettiler…
Gözüne perde çekip, görmemeği.
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Hala öyle öğretilmeye devam ediyor. Yığınlar farkında bile değil. İnşallah, bu seslenişler uyanmaya vesile olur. Elinize sağlık.
İsmail Hakkı Cengiz
GERÇEKTEN TAM ANLAMIYLA BİZE ÖĞRETİLEN BU...BUNUN İÇİN YERİMİZDE SAYIYORUZ..HERŞEY DEĞİŞİM İÇİNDE...ÖĞRETİLENLERİN DOĞRULUĞUDA DEĞİŞTİ...ARTIK GÖZÜMÜZÜ KALBİMİZİ DİLİMİZİ AÇMANIN ZAMANIN GELDİ BENCE..
SAYGILARIMLA..
Salladılar,
Bir o yana bir bu yana.
Sevgileri,
Şorul-Şorul akan ümitleri.
Sallayıp avuttular.
Boğazımıza söz düğümlemeyi.
Bugün olmadı,
Yarına hallederiz.
Demeği…
çok güzel bir konulu şiir olmuş tebrikler
haklı bir serzeniş olmuş sizinki.tebrikler bu güzel şiir için.
geleneklerin getirdigi bircok yanlisliklar bilincaltimiza yerleserek bugüne dek geldi...
saygilarimi sunarim
HEP GERİYE KALMIŞ UMUTLARDA YAŞAMAYI...TEBRİKLER ABİM
Milletçe çabuk öğreniyoruz,
ama sürü mantığıyla ne yazık ki.
Kalemine sağlık sevgili Rifat.
OYSA PERDENİN ÖTESİNDE HUZUR VAR BİLENİ İÇİN...
SEVGİYLE RİFAT BEY.
GÖKMEN YILMAZ ERDEM
SU GİBİ ŞİİR GRUBU 1.SERBEST ŞİİR DEĞERLENDİR PROJESİNE KATILDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.....
______ŞİİRİNİZE YORUM DESTEĞİMİZ...
Nurdan Ünsal
---
Tema sosyal yapıya baş kaldırma gibi görünüyorsa da tekil duyguları işlemiş.
şorul şorul sözcüğü yerine başka bir anlam güçlendirici sözcük kullanılabilirdi.
Yine de şiirsel bir deneme olarak güzel.
Esat Selışık
---
Öğrenme , nesnel gerçekliğin yani dış dünyanın insan bilincinde kurumsal olarak yansıması sürecidir.
Nedir bu süreç ? Toplumsal pratiktir. İnsanın ihtiyaçları öğrenmenin yönünü belirler.
Öğrenmeyi beceremeyen insan doğanın güçlerini kendi lehinde kullanamaz. Evet, öğrenmeye sadece bize “öğretilmiş”
felsefi boyutlarıyla bakarsak bu şiiri anlayamayız. Çünkü bu şiirde şair felsefenin usumuz önüne ördüğü duvarı
şiirinin kelime çeliği balyozuyla yıkıyor adeta. Bu şiirde beni en çok etkileyen şairin bu tavrı oldu.
Zaten bir şiir ilk okuduğumuzda bizde ne uyandırıyorsa sonraki okumalarda da ilk okunanın çerçevesinin çizgisi kalınlaşır
sadece. Yani şiir okunduğunda bizi sarsacak bir nitelik taşımalı. Rıfat Kaya’nın çalışmasında bu var.
Ancak Rıfat Kaya belki biraz da kastını aşmış. Onu anlamak için sanki yaşama dair deneysel çıkarımlar yanında
birazda bilgi ve eğitime dayalı bir birikimi olmalım insanın…
Tabi biçim yününde kusurlar yok değil örneğin “sıraya GİRİP , nizaya GİRMEYİ” mısrasında ki tekrara rahatsız edici.
Susmak ifadesi de hem birinci hem de ikinci bölümde var. Bu da güzel durmamış.
Bununla beraber yaşamı sorgulama biçiminde ki detay farkındalıkları şiire hoşluk katmış.Örneğin “kilonu-gramını aşmamayı.”
Şiiri genel olarak bu çerçevede değerlendirdim.
H.Hikmet Esen
----
Şiir güzel ve vurucu bir başlangıç bence.Açılımı, yorum tarzıyla beklentide bıraktı beni.
Şair dost bu şiiri daha da geliştirebilir, bu konuda söylenecek bir dolu sözle yüklü yüreği belli.
Bana yarım kalmış bir şiir gibi geldi, yine de güzeldi.
ŞİİR ÇALIŞMALARINIZDA BAŞARILAR DİLERİZ....
Mükemmel bir şiir. Yüreğine sağlık.
10 PUAN VERİYORUM,çünkü bugün okuduğum en anlamlı şiir.
Bu şiir ile ilgili 44 tane yorum bulunmakta