Küçücük yürekli minicik elli
Anasından ayrılmış korkuyor belli.
Çantası sırtında, önlüğü desenli.
Okula gelmiş sanki dünya güzeli.
Öğretmenim sığındım sana.
Al yoğur, temiz hamuruma.
Ben dikensiz sade bir gülüm.
Bugün çocuk, yarının büyüyüğüm
Öğrenmeyi gelmiş alfabeyi,
Heyecandan titriyor tatlı dili.
Yurdumun nadide çiçekleri
Ne gülü benzer ne karanfili.
Okut, öğret, eğit yücelt beni.
Sevgiyle ısıt, bilgiyle büyüt beni.
Kıralım karanlık zincirleri.
Benim canım öğretmenim.
Benim sevgim sarar sizi.
Işıl ışıl sanki güneş gibi.
Geleceğin minik gülü
Görev bize, gayret size.
Öğretmenim tutar ellerimi.
Sesinde var, ince sevgi seli.
Bazen ana bazen baba gibi.
Sanki okul değil evi gibi.
Okul bizim mekânımız.
Cahillik bizim düşmanımız.
Koş çabuk, sokul yanıma
Birlikte gidelim aydınlığa.
Yüreğim var deniz gibi.
Gözlerimden oku beni.
Ben seni candan sevdim.
Al götür oku, okut beni.
Kayıt Tarihi : 18.2.2008 00:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Öğrencilerimizin öğretmenlerinin etrafına sarıp okul girişinde karşılamalarından etkilenerek bu şiiri yazdım.

TEŞEKKÜRLER , TEBRİKLER.
- AKLIM KALDI --
Ben bir öğretmenim,
Ayşeli,Fatmalı,Ahmetli...
Nice yüzler tanıdım.
Hepsini bıraktığım yerde
Kendimden de bir parça bıraktım.
Aklım Abdullah`ta kaldı...
Eline yakışmayan sopasıyla
Üç beş koyunun peşinde
Gördüğüm günden beri.
Aklım Yusuf`ta kaldı...
Ocakta ısıttığı suyu
Hasta anacığına çorba diye içirip,
Sökülmüş önlüğüne çatal iğneden
Medet umduğunu
Gördüğüm günden beri.
Ya sen nazlı Elifcik!
Kardeşinin beşiğini sallamak
Körpecik ellerine mi düştü?
Aklım Ayşe kız da kaldı...
Muhtar oğluna isterdi hep.
Okulun bitmesini beklerdi.
Ah zavallım! Bilmem gücün yetti mi?
Ananı babanı ikna ettin mi?
Ya öksüz Seherim ne yapar şimdi kim bilir?
Kol kanat olmakta mıdır hala iki kardeşine?
Ne hayaller kurardı ileriye dönük.
Kaçını gerçekleştirdi bilinmez...
Çilli çilli güleç yüzü,
Kara kara bakan gözü,
Aradan başka Seherler geçse de silinmez.
Elimde değil, silinmez.
Çünkü ben bir öğretmenim.
Sadece birkaçını saydım.
Ayşeli,Fatmalı,Zeynepli...
Nice yüzler tanıdım.
Hepsini bıraktığım yerde
Kendimden de bir parça bıraktım.
Güzel oğlum, tatlı kızım, zavallım!
Bitti mi evinizin yarım kalan işleri?
Sen çaresiz, sen yenik,
Tüm hayallerine sünger çekerken.
Kıymayın bu yavrulara, kıymayın!
Çünkü onlar bizim geleceğimiz.
Dedeler güder üç beş koyunu.
Nineler oturur beşik beşında.
Köreltmeyin beyinleri işlesin
Kurutmayın çiçekleri yeşersin.
Çünkü onlar bizim geleceğimiz.
Bunu bilir, bunu söylerim.
Çünkü ben bir öğretmenim.
Dayanamam yanarım
Zaman zaman hatırlarım ağlarım...
Zübeyde Gökbulut Sunguroğlu
98-99 öğretim yılı öğretmen günü için yazmıştım
Şiirde gecen isimler gerçektir hepsi öğrencilerimdi
Anasından ayrılmış korkuyor belli.
Çantası sırtında, önlüğü desenli.
Okula gelmiş sanki dünya güzeli.
__34 yıldır bunlarla sevişiyorum.
Yumuk yumuk elleri. Işıl ışıl gözleri olan bu minaik kuşlarla arakadaşlığım bozulmadan devam ediyor çok şükür.
Ahmet hele sen benim çalıştığım okula gel. Hele bir ağabeyinle o minikleri gör.
Selamlarımla .
TÜM YORUMLAR (3)