Öğretmenim Şiiri - Mehmet Mahsum Biçen

Mehmet Mahsum Biçen
83

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Öğretmenim

Bilmeyen değil, bir bilen kılmak için, bilinmeyeni öğretirsin.
Madde nedir? Mana nedir? Bilmem amma.
Sen maddeyi de bilirsin, maddeye de mana verirsin.
Her maddeyi de potasında ergitir şekil verirsin.
Bir harf öğretirken köle olanı da ilim irfanla azat edersin.
Dibine ışık vermez çıranın yağı olur erirsin.
Yetmez fitili olur tükenirsin.
Yine de yetmez dersin.
Çıra olur karanlığı aydınlatırsın.
Elden düşürenin vay haline!
Düşürmeyene meşale olur rehberlik edersin.
Yola düşersin, peşine de düşerler gidersin.
Dönüp baktığında yalnız kaldığını fark edersin.
Her daim çabalarsın, çalışmaktır dahi oturuşun.
Ana baba kadar kutsaldır, kara tahta başındaki duruşun.
İlmek ilmek işleyerek insan inşa eder her bakışın.
Ya yüz çevirsen benden, ne olur halim düşün!
Küllerinden yeni bir toplum ihya eder her gülüşün.
Oku ilahi emrini gönüllere işlersin.
Anne, baba ve çocukları sevince boğar gelişlerin.
Alışmışken gözleri yaşla dolar zamansız gidişlerin.
Ayrılmak da kavuşmak kadar doğal olduğunu söylerdin de.
Çocuktur işte, unutulmuşa benziyor deyişlerin.
Ye’se kapılmayı değil hayata umutla bakmayı aşılarsın.
Ağır sorunları metanetle karşılar pratik çözümler üretirsin.
Okul, veli, öğrenci eş kenar üçgeninde iç açıları toplarsın.
Sonra kenarortay olur, iki dik açı üretirsin.
Sesle hece, heceyle kelime, kelimeyle cümle-aleme anlatırsın.
Dürüst ve ahlaklı olmak en büyük kazançtır dersin.
Haksız kazanç daire girdabından doğrularınla teğet geçersin.
Bazen yurdumun coğrafyasında dere olur akarsın.
Bazen de göllere dökülür hayat verirsin
Ve beyaz önlüğün yıpranır, sen yıpranırsın.
Yine de el verdikçe, uzanan ellere el verirsin.
Bazen uzattığın el havada bırakılır.
Gönül kırmalar, yerini ağır ithamlara bırakır.
Altından mücevhere demirden kulp takılır.
Divanelerin meşgalesidir, tam takır kuru bakır.
Eksiltmez miskal-i zerre değerinden.
Zira kulp dediğin, her zaman bütünden aykırıdır.
Yine de yana döne pervanesin etrafımda, perverde edersin.
Vicdanları karartan zulmetlere perdesin.
Hakk’ı bulma yolunda mesuliyetin çoktur bilesin.
Ezelden ebede uzanan yolda seferdesin.
Beşikten mezara rahle-i tedrisatında geçen her dersin.
Mazi de senin eserin, ati de senin eserin.
Ne kadar övünsen azdır.
Gel bana yine iğne ile kuyu kazdır.
Bir tek siyah nokta yoktur, hala bembeyazdır.
Beyaz sayfama vahiy penceresinden bir şeyler yazdır.
Tut elimden sımsıcak ellerinle, seninle mevsimler daima yazdır.
Kadrin bilinmez ifa ettiğin görevin ateştendir.
Değil mi ki dünyada hayat varsa kaynayan güneştendir.
İçinde yanan bu kor ateş ta Âdem’den beridir
İdrakinde isen eğer mesleğin peygamberidir.

Mehmet Mahsum Biçen
Kayıt Tarihi : 3.3.2016 10:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Mahsum Biçen