Acaba sağ mı şimdi,
Yoksa göçtü mü bilmem?
Belki de ak pak
Bir pir-i fâni olmuştur.
Fakat aynı dinçlikte
O yine benim öğretmenim.
Neler öğretmediydi bize dersten gayri...
Yağmur mu yazdırmazdık
Sıralarda şimşek çakarak? ..
Bir elimiz diz vurur, bir elimiz göğüse
Tren mi geçirmezdik?
Karanlık gecelerde, uçurtmaya fener takıp
Verirdik koca köyü velveleye...
Katılırdı bütün köylü bizim eğlencelerimize...
Ondan öğrendik vatan aşkını,
Ondan öğrendik GÂZİ sevgisini.
Anlatırdı neler neler.
Kâh bir kahraman görünürdü bize,
Kâh müşfik bir insan...
Gözlüklerinin arkasından silerdi gözyaşını,
Anlatırdı, nasıl kaçtı kahpe düşman...
Bize adamıştı gecesini, gündüzünü,
Bizim küçük dünyamız, onun da dünyasıydı.
O öğretti çoban türküsünü,
O söyletti Palandöken Dağını.
Silinmez öğretmenim,
Hâtıran dimağımızdan...
1941 -Ankara Hafize Türkân Edebâli (Şengün)
Halenur KorKayıt Tarihi : 16.7.2007 20:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Rahmetli annem Hafize Edebâli'nin 1934 yıllarında öğrenim gördüğü, Etimesgut Yatılı okuldaki hâtıralarında, öğretmenini anlatan bir şiiri. Bütün ebediyete göçmüş o adı unutulmuş eski öğretmenlerin hepsine Allahtan rahmet diliyorum. Hayatta olanlara da uzun ömürler diliyor, saygılarımı sunuyorum.

ALLAH C.C GANİ GANİ RAHMET ETSİN
ANNENİZE VE EBEDİYETE GÖÇMÜŞ TÜM ANNELERE..
BU VESİLEYLE ÖĞRETMENLERİMİZİN BU
ANLAMLI GÜNÜ DE KUTLU OLSUN.
...SAYGILARIMLA.................HALİLŞAKİR
yürekten o kutsal insana mükemmel saygı....
saygılar gönderiyorum size ve yüreğinize...
TÜM YORUMLAR (3)