İlk derse girişini hatırlıyorum öğretmenim,
Günaydın deyişini sonra.
Dersimiz Türkçe, konumuz Vatan Sevgisi.
Ve 'Bu Vatan Kimin' şiirini okuyuşunu...
Hatırlarım öğretmenim.
Sonra Fen Bilgisi dersinde,
Yüce Atatürk'ün ' Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.'
Başka yollar aramayın sakın ha deyişini duyuyorum,
Coğrafya dersinde yurdumuzun uçsuz bucaksız oluşunu,
Yıldızlar kadar köylerimizin olduğunu,
Öğrettin bize öğretmenim
Gidilmeyen köylerin bizim olmayacağını hatırlattın,
Sonra sevgiyi bize öğrettin,
Yunus Emre'nin insan sevgisini anlattın,
Her canlıyı sevmemiz gerektiğini öğrettin,
Yaratandan ötürü sevin dedin.
Tarih dersinde 'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh'
Diyerek barışı, kardeşliği...
Ama yeri geldiğinde
'Verme, dünyaları alsanda bu cennet vatanı'
Yine bir gün ağlayarak Çanakkale'de
' Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda'
İnancın, bayrağın, vatanın kıymetini bir bir saydın bize;
Kısaca bize öğrettin herşeyi,
alfabeye başladığım günden beri, hangi işi başarsam
Sevinen yine sen oldun öğretmenim
Vatanı, milleti, bayrağı, sevmeyi yüreğinle
Sevdirdin öğretmenim.
Ve bir gün zil çalacak siz derse gireceksiniz,
Bir zil çalacak benim için: Ama ben gideceğim dedin
Ve de ' Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum'
Son sözün bu oldu öğretmenim
Seni unutmayacağım öğretmenim
Kayıt Tarihi : 20.11.2006 19:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
çantaların en güzelini almışlardı bana.
Umutların en güzelini
tokalarımla beraber takmışlardı saçlarıma.
İlk gün, endişelerini, gözyaşlarıyla katıklamışlardı.
İlk aldığım harçlığı, yirmi yıl sonrasının sermayesi saymışlardı.
Ben okulla tanışacağım için ne kadar heyecanlıysam
onlar da el sallarken heyecanlarını sakladıklarını sanmışlardı.
İlk yıl okuma telaşı, ikinci yıl dört işlem
Hayat Bilgisi ve de problem…
Okulda her şeyin doğrularını öğreniyorduk
dışarıda yanlışlarını yaşarken! …
İnsanlara saygıyı ve sevgiyi öğrenirken
saygısızlığı ve sevgisizliği görüyorduk büyüklerden! …
Çevreyi temiz tutmayı öğreniyorduk
okul yolundaki çöplerin arasından geçerken! ….
Öğretmenim “Güvenin” diyordu insanlara
İnsanlarsa,” Hangi devirde yaşıyoruz, güvenilir mi aman ha! ”.
Öğretmenim,”Başkalarının yerine kendini koy” diyordu her zaman
Başkalarıysa “Önce ben” diyordu,” Sen istiyorsan öyle san! ”
Öğretmenim “Edep, diyordu, haya, ahlak
bunlar en büyük meziyetlerdir bak”
Oysa televizyondakilerle neredeyse herkes olmuştu ahmak
Öğretmenim “Çalış” diyordu,” Araştır, üret
çalışmak en büyük ibadet”
“Eğlenmeyi boş zamanlarımızda bitiremedik ki
neme lazım, çalışırken de devam et! ”.
Öğretmenim, “Yardım diyordu, iyilik, merhamet
İnsanız, biz de muhtaç olabiliriz elbet”
Başkaları, “İyilikten maraz doğar,
.Allah’tan umsun medet.”
Öğretmenim diyordu, “Çağdaşlaşmak için hep okumalı”
Dışarıdan “ Okumak için ya parayı nerden bulmalı? ”
Öğretmenim sahip çıkmalıyız diyordu
değerlerimize, aslımıza
Dışarıda “Biz Türkler…”le başlayan cümleler…
Gelecek günler Allah’a emanet, o da bizim şansımıza! …
Neden böyle öğretmenim?
Biz de mi yenileceğiz bir süre sonra yoksa?
Ailemin ilk gün saçlarıma taktığı umutları
Doğru ile gerçek arasındaki gidip gelmelerle eriyorsa
İnsanlığın yaşanılası değerlere karnı toksa
Yaşamın yükselen değerler fiyaskosu çoksa
Geçer akçenin yanlışı yaşamak olduğu bu gün
Doğruyu öğreten öğretmenlerle oynamak mı “inn” oldu yoksa? ! ...
TÜM YORUMLAR (2)