Kalem ile deler cehlin dağını,
Aydınlığa bir yol açar öğretmen
Kapatır öfkenin, kinin çağını,
Gönüllere sevgi saçar öğretmen.
O dur yarınların gerçek güvenci,
Okutur çocuğu, eğitir genci,
Pilot olduğunda küçük öğrenci,
Yükselir göklere uçar öğretmen.
Devlete temeldir, millete maya,
Tarla yapmış yurdu bir boydan boya,
Kocaman şehirden küçücük köye,
Sevgi eker, saygı biçer öğretmen.
Gündüzün dostudur, gecenin hasmı,
Onunla çizilir yarının resmi,
Doğacak çocuğa verilir ismi,
Nesilden nesile geçer öğretmen.
Saygısı sonsuzdur Milli Marş'ına,
Teslim olmaz asla hain kurşuna,
Şehit olur yine çıkar karşına,
İşte böyle bir ant içer öğretmen.
Herkesin derdine dağıtır şifa,
Memnundur işinden, çekse de cefa,
Gelirse dünyaya ikinci defa,
Yine bu mesleği seçer öğretmen.
Sarılırken kefen yorgun bedene,
Son dersini verir yolcu edene,
Benzemez öyle her gelip gidene,
Koca bir dağ gibi göçer öğretmen.
Kayıt Tarihi : 15.11.2003 16:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Rasim Köroğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2003/11/15/ogretmen-6.jpg)
Teslim olmaz asla hain kurşuna,
Şehit olur yine çıkar karşına,
İşte böyle bir ant içer öğretmen.
Herkesin derdine dağıtır şifa,
Memnundur işinden, çekse de cefa,
Gelirse dünyaya ikinci defa,
Yine bu mesleği seçer öğretmen.
Sarılırken kefen yorgun bedene,
Son dersini verir yolcu edene,
Benzemez öyle her gelip gidene,
Koca bir dağ gibi göçer öğretmen.'''
Hele de bu üç dörtlüğe bayıldım. Yüreğiniz dert görmeye öğretmenim. Saygılar
Gönüllerden gönüllere belki küçük şeyler lakin büyük mutluluklar...
Az yazan ama öz yazan Ustam.
Bu kalem hiç susmasın diyorum ve kutluyorum.
Benimkisi yorum değil. Duygumu yorum diye şiir altına bırakmaktır. Şiiri eleştirmek, şiir üzerinde yorum yapmak haddim değil..
Tüm Öğretmenlerin Günü Kutlu Olsun.
Saygımla
**Öğretmen
Kalem ile deler cehlin dağını,
Aydınlığa bir yol açar öğretmen
Kapatır öfkenin, kinin çağını,
Gönüllere sevgi saçar öğretmen.
O dur yarınların gerçek güvenci,
Okutur çocuğu, eğitir genci,
Pilot olduğunda küçük öğrenci,
Yükselir göklere uçar öğretmen.
Devlete temeldir, millete maya,
Tarla yapmış yurdu bir boydan boya,
Kocaman şehirden küçücük köye,
Sevgi eker, saygı biçer öğretmen.
Gündüzün dostudur, gecenin hasmı,
Onunla çizilir yarının resmi,
Doğacak çocuğa verilir ismi,
Nesilden nesile geçer öğretmen.
Saygısı sonsuzdur Milli Marş'ına,
Teslim olmaz asla hain kurşuna,
Şehit olur yine çıkar karşına,
İşte böyle bir ant içer öğretmen.
Herkesin derdine dağıtır şifa,
Memnundur işinden, çekse de cefa,
Gelirse dünyaya ikinci defa,
Yine bu mesleği seçer öğretmen.
Sarılırken kefen yorgun bedene,
Son dersini verir yolcu edene,
Benzemez öyle her gelip gidene,
Koca bir dağ gibi göçer öğretmen.
Rasim Köroğlu
Öğretmen siyah yaz dedi ve çocuk yazmadı,
öğretmen ''her ne biliyorsan yaz'' dedi
ve çocuk tebeşiri elinde sıktı
öğretmen ((imlasını bilmez misin?)) dedi ve öğretmen kızgındı.
siyah kolaydı ve çocuk gözlerini sınıftaki kırmızı çöp kutusuna dikmişti
Öğretmen bağırdı
ve çocuk gözlerini
öğretmenin kırmızı ağızına dikti
ve gene cevap vermedi
Öğretmen tahtaya vurdu
ve çocuk bakışlarını öğretmenin sıkılmış yumruğuna dikti
ve sessizliği seçti
Öğretmen gene bağırdı: yaz
ne biliyorsan yaz dedim
ve çocuk yazmaya başladı:
Kargalar siyahtır, annemin gömleği her zaman siyahtır, benim hatıra defterimin cildi siyahtır, babanın cantası siyahtı, babanın resiminin çercevesinde bir siyah bant dururyor, annem hep der ki baban öldüğünde saçları henüz siyahtı, benim gözlerim siyahtır ve gece daha da siyah, büyük annemin tırnaklarından biri siyah olmuş ve evimizin kilidi siyahtır.)) ...
sonra biraz durdu, kafası siyah tahtaya ve sırtı da sınıfa...
Ve sukut o kadar çok siyahtı ki..!
Çocuk tebeşiri tekrar eline alıp yazmaya başladı..((okulun tahtası da siyahtır, ve benim dolma kalemimin cevheri de siyah ile yazar..)) ...
Tebeşiri siyah tahtanın yanına koyup döndü,
öğretmen henüz kelimeleri okumakla meşguldu
ve çocuk bakışlarını ayakkabısının siyah bağcıklarına diktmişti..
öğretmen ((otur)) dedi
çocuk sandalyasına gidip sakince oturdu
Ve öğretmen yeni dersin kelimelerini tahtaya yazıyordu
ve bütün çocuklar siyah kurşun kalemle
yeni ödevlerini temize çekiyorlardı
ama çocuk kırmızı bir kalem alıp
o günden beri ödevlerini
kırmızı kalemle yazmaya başladı
Öğretmen daha onu hiç bir zaman ''siyah'' kelemesini yazmaya mecbur etmedi,
ve asla ödevlerinin kırmızı kalemle yazılmasını eleştirmedi
ve çocuk biliyordu ki
öğretmenin kalbi siyah değildi...
......
Çeviri: Behruz Dijurian
Bu şiir bir Farsça şiiridir, şairi İranlı'dır ve ben ismini eserin altında bulamadım, ama ilk fırsatta isimi araştırıp sitemde eserin altında yerleştireceğim. Bugün değerli öğretmenlerimizin ''öğretmenler günü'' dolaysıyla - olayı başka bir açıdan da bakılabilmek için bu güzel eseri Türkçe'ye de çevirdim. Yararlı olabilme umuduyla.
Hayatımdaki bütün değerli öğretmenlerime (burdakilere, İran'dakilere ve her gün eserlerinden yeni birşey öğrendiğim dünyanın her yerindeki yaşayan ya da yaşamayan sanatçılara - şairlere - öğretmenlere ve herşeyden önemlisi insanlara) şiirime, yoluma, insanlığama, aşkıma - ve beni ''Ben'' olabilmeme katkıda bulunan herkese minnet, şükran, saygı ve sevgilerimle,
Behruz Dijurian
TÜM YORUMLAR (28)