Minik kalplerin kıvılcımı,
Genç gözlerin ateşi,
Mehmed'in cesareti,
Şairlerin duygusu,
Nağmelerin akışı,
Alimlerin tefekkürü,
Şehidlerin son bakışı,
Gazilerin vakarı,
Saf yavruların arkadaşı o...
Issız yolların yolcusu,
Vahşi dağların karı,
Sarp kayalar arasında,
Bağrı yanık köylümün yari o...
Bir ücra köşede; Adsız Kahraman,
Tarlada çiftçi, bağda bahçıvan,
Orduda asker, köyde öğretmen,
Haksızlığa, kötülüğe, cahilliğe düşman o...
Gönlünde Vatan, Şevk ve heyecan
Taşıyıp çalışan insan o...
Kuraklıkların seli,
Yakıcı sıcakların yeli,
Karanlıkların güneşi,
Yükselişin merdiveni,
faziletin kökü,
İlmin temeli O
Odur benim efendim, beyim,
Ben onun,
Yontup yaptığından başka bir şey değilim,
Şubat 1958 Seyfeddin Karahocagil
Dost kalemlerden:
Siyah (öğretmenler günü dolaysıyla / çeviri)
öğretmen 'siyah' yaz dedi ve çocuk yazmadı,
öğretmen ''her ne biliyorsan yaz'' dedi
ve çocuk tebeşiri elinde sıktı
öğretmen ((imlasını bilmez misin?)) dedi ve öğretmen kızgındı.
siyah kolaydı ve çocuk gözlerini sınıftaki kırmızı çöp kutusuna dikmişti
öğretmen bağırdı
ve çocuk gözlerini
öğretmenin kırmızı ağzına dikti
ve gene cevap vermedi
öğretmen tahtaya vurdu
ve çocuk bakışlarını öğretmenin sıkılmış yumruğuna dikip sessizliği seçti
öğretmen gene bağırdı: yaz
ne biliyorsan yaz dedim
ve çocuk yazmaya başladı:
''kargalar siyahtır, annemin gömleği her zaman siyahtır, benim hatıra defterimin cildi siyahtır, babanın çantası siyahtı, babanın resminin çerçevesinde siyah bir bant duruyor, annem hep der ki baban öldüğünde saçları henüz siyahtı, benim gözlerim siyahtır ve gece daha da siyah, büyük annemin tırnaklarından biri siyah olmuş ve evimizin kilidi siyahtır''....
sonra biraz durdu kafası siyah tahtaya ve sırtı da sınıfa dönük...
ve sukut o kadar çok siyahtı ki..!
çocuk tebeşiri tekrar eline alıp yazmaya başladı: ''okulun tahtası da siyahtır, ve benim dolma kalemimin cevheri de siyahla yazar''....
tebeşiri siyah tahtanın yanına koyup döndü,
öğretmen henüz kelimeleri okumakla meşguldü
ve çocuk bakışlarını ayakkabısının siyah bağcıklarına dikmişti..
öğretmen ((otur)) dedi
çocuk sandalyesine gidip sakince oturdu
ve öğretmen yeni dersin kelimelerini tahtaya yazıyordu
ve bütün çocuklar siyah kurşun kalemle
yeni ödevlerini temize çekiyorlardı
ama çocuk kırmızı bir kalem alıp
o günden beri ödevlerini
kırmızı kalemle yazmaya başladı
öğretmen daha onu hiç bir zaman ''siyah'' kelemle yazmaya mecbur etmedi,
ve ödevlerini kırmızı kalemle yazmasını asla eleştirmedi
ve çocuk biliyordu ki
öğretmenin kalbi siyah değildi...
Çeviri: bd
Öğretmenim_______
Cahillikten korkuyorum.
Koştum geldim öğretmenim
Gününüzü kutluyorum
Coştum geldim öğretmenim
Okumayı öğret bana
İçir ilmi kana kana
Nice dağlar taşlar sana
Aştım geldim öğretmenim
Okumakta hedef bilim
Elde kalem kalpte ilim
Sanma sakın milim milim
Taştım geldim öğretmenim
Bilgiyle kalkınır devlet
Gönlüm okumaya hasret
Neler yaptırır cehalet
Şaştım geldim öğretmenim
Salih Kozan
Olmasaydın Öğretmenim
Ne okuyup ne yazardım.
Talim senin gayret benim
Cahalete sin kazardım____Y.Sezgi
Kayıt Tarihi : 25.5.2006 17:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yüreğinizde ki coşku insancıl duygularınızı halisane bir şekilde şiirinize öylesine ustalıkla yansımış ki okumaktan haz aldım verilen emeği alkışlıyor
ustalıkla yazılan şiirinizi kutluyor başarılarınızın devamını dikiyorum
ilim irfan ordusu tüm öğretmenlerin 24 kasım öğretmenler gününü kutluyorum
Seni Yazdım Öğretmenim
Gençliği dinamik, bilgili ve ahlaklı olmayan bir millet, hiç bir zaman hedeflerine ulaşamaz.
Bize bu dinamiği aşılayacak olan öğretmenlerimizdir. Öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor, saygılarımı sunuyorum.
Bir milletin gücü; tankı, topu, tüfeği değildir. Asıl gücü kalbindeki imandır. Ahlak ve maneviyat gençlerimizin ve toplumumuzun en önemli dinamitleridir. Şuurlu, ihlaslı, bir nesil yetiştirmek Türk milletinin arzusudur. Gençliğimiz ülkemizin umut ışığıdır diliyorum. Umut ışıklarımız ihmal edilmesin.
Öğretmenler gününü irdelersek Atatürk’ e Bakanlar Kurulu 11 Kasım 1928′ de Millet Mektepleri Başöğretmenliği ünvanını verdi. Atatürk de 24 Kasım 1928′ de “Başöğretmenlik unvanını kabul etti.
Atatürk’ün, başöğretmenliği kabul ettiği 24 Kasım günü, 1981 yılından beri yurdumuzda Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.
Öğretmenlerimize duyduğumuz sevgi ve saygıyı anımsayarak, öğretmenlik mesleğine emeği geçen herkesi selamlıyorum. Öğretmenler, üzerimizde titiz, dikkatli ve sabırlı çalışmalar yaparak bizi şekillendirirler. Duygularımıza, ruhumuza, fikirlerimize ve hayata bakışımıza en güzel desenleri verirler.
Bir milletin milli, ahlâki ve kültürel yönden güçlü ve medeniyet bakımından kalkınmış olması, öğretmenlerinin üstün çalışmalarına bağlıdır. Milli birlik ve beraberliğimizin teminatı öğretmenlerdir.
Öğretmenini sevmeyen öğrencinin, dersi de sevmediği bilinmektedir. İyi bir eğitimci, kendini sevdirmeyi bilmelidir. Çocuklarla ilgilenmeli, onları sevmeli, güler yüzlü olmalı, pozitif düşünmeli, kısaca kendisini mesleğine ve öğrencilerine adamalıdır.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) , geçmiş dönemlerde olan hadiseleri de hikaye etmiş ve bu suretle sahabe-i kirama ders vermiştir
Hikaye ederek anlatılan bilgi, akılda daha kolay kalır ve geç unutulur. Çocuklarımızadini hikayeleri okumalı, tarihi olayları anlatmalı ve anlatmak istediğimiz bir çok konuyu hikaye yoluyla vermeyi tercih etmeliyiz.
Eğitimde önemli konuların altını çizmek ve tekrarlamak, önemli bir öğretim metodudur.
Peygamber (sav) ´in Ashapla ilişkisi, bir öğretmen öğrenci ilişkisine benzemektedir.
Öğretmenlerimiz Eğitimci olarak Resûlullah (sav) ´ı kendilerine rehber alabilirler.onun öğretim metotlarını günümüze uyarlayabilirler.
İmanlı gençlik, bir altın nesil hepimizin özlemidir. Kendini bu uğurda yetiştirip vatana, millete, memlekete; dinine, bayrağına, kültürüne; tarihine, ecdadına saygılı bir gençlik yetiştiren öğretmenlerimizi yürekten kutluyorum.
Öğretmenim_______
Cahillikten korkuyorum.
Koştum geldim öğretmenim
Gününüzü kutluyorum
Coştum geldim öğretmenim
Okumayı öğret bana
İçir ilmi kana kana
Nice dağlar taşlar sana
Aştım geldim öğretmenim
Okumakta hedef bilim
Elde kalem kalpte ilim
Sanma sakın milim milim
Taştım geldim öğretmenim
Bilgiyle kalkınır devlet
Gönlüm okumaya hasret
Neler yaptırır cehalet
Şaştım geldim öğretmenim
Salih Kozan
Seyfeddin Karahocagil Saygıdeğer ağabeyim Kalem tutan ellerinizden öpüyorum saygı ve muhabbetlerimle
Tam puan +ant.Saygılarımla.
Olmasaydın Öğretmenim
Ne okuyup ne yazardım.
Talim senin gayret benim
Cahalete sin kazardım____Y.Sezgi
Bir dörtlükle saygılarıım gönderiyorum.
TÜM YORUMLAR (20)