Biz; ne sevmeyi ne de sevilmeyi öğrenemedik bir türlü. Şartlı tahliyeler döndü aşklarımız. Sevdalarımız; saplantılara esir düşerken, her duygunun katili oldu yüreklerimiz... Yürekli olamadık bir türlü. Dolu dolu yaşamayı öğretmediler ve öğrenmedik biz de... Bencil beklentilere gelin verdik gönlümüzü, hüsran doldu, ömür defterimizin sarı sayfaları. Beyaza çeviremedik bir türlü. Herşeyi doyasıya yaşamayı tercih ettik umursamadan. Tükenmişlikler deryasında kaybolup, yaşlı gözlerle baktık, kaybolup giden hayallerimizin peşinden.
Oysa anı yaşamak vardı, tüketmeden güzellikleri. Şartsız, hesapsız, ömür boyu sürdürerek....
Eylül Gökdemir
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim