Güneşin son kızıllıkları matemimin üzerinde parlarken yalancı hayatta gerçek teselli aramaktaydım. Aynı türküyü bir daha okumamaya yemin etmişken dilime dolanan namelerde boğulmaktayım. Terek edilenin çabuk büyüdüğünü öğrendim. Hüznün yüreğime düşmesiyle. Gecenin örtüsünü yırtan parça parça yüreğimle, dönene kapıyı açmamayı öğrendim. Dönüşünün sevdiğinden değil, aradığını bulamamış olduğunu öğrendim.
Sana olan sevgim düşüncelerimi bölmeye çalışırken bütün benliğimle seni sevdiğimi öğrendim. Bazen bir adın telaffuzunda gizlediğim, senin adını söylerken sevginin hem av hem de avcı olduğunu öğrendim. Gül bahçesinde çilingir sofrasını kurarken badenin gözyaşı ile dolması gerektiğini öğrendim. Gönlünün sevgiliyle dolduğunu hissedince, saba yeli ile eşiğine uzanabileceğini öğrendim.
Gecenin ayazından sığınmak için aradığım kuytunun, senin yüreğin olduğunu öğrendim. Sonbaharın hüznünde gül yaprağında yuvarlanan çiy tanesinin, bülbülün gözyaşı olduğunu öğrendim. Sevenin aşk aynası olmayınca, kendi güzelliğini, mükemmelliğini fark etmediğini öğrendim..Sevda yürek imbiğinden geçerken sabrın ölçüldüğünü öğrendim…
Sevgi ile öfkeyi aynı rafa koymaya çalışırken en güzel duyguları başkalarının üzerine giydirdiğimi öğrendim..Yangınlardaki ateşler gibi söndürülmeyi beklerken savunmasızca sana teslim olduğumu öğrendim. Bir ayna ışığı ne kadar yansıtırsa yansıtsın karanlık bir yanının olduğunu öğrendim…
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Yaşam insana neler öğretmiyor ki ?...
Ve en sonunda da; her şafağın elinde fenerle gelen hırsız gibi, ömürleri çalıp götürdüğünü öğrendim…
Evet ne yazık!...Kutlarım güzel düşün yazınızı dost.Tam puanımla ve sevgiyle...
Edebi, şiirsel güzel bir deneme. Tebrikler.
Şairane bir haykırıştı,çok güzeldi sayın Avcı...İlgiyle ve beğeniyle okudum,içtenliğimle kutluyor,daha nicelerine diyorum...sevgi ve saygılarımla...
Öğrenmek, büyümekle doğru orantılıdır dost. Ne kadar öğrenirsen o kadar büyürsün. Güzel bir yazı okudum. Kutluyorum seni.
Öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki hayatta, öğrendiklerimizi de unutmamak şartıyla. Çok güzel anlamlı,duygulu,içten bir çalışmayı beğeniyle okudum kutlarım kaleminizi.Saygı,sevgi,selamlarımla.
Sana olan sevgim düşüncelerimi bölmeye çalışırken bütün benliğimle seni sevdiğimi öğrendim.
HER ÖĞRENDİĞİMİZ ÇOĞU ZAMAN KAYBETTİKLERİMİZ OLMADI MI...KAZANDIKLARIMIZIN YANINDA DURAN KAYBETTİKLERİMİZ DEĞİL MİDİR İÇİMİZİ YARAN...KAÇ ZAMANIMIZ OLDU Kİ GÜLMELERE AYIRDIĞIMIZ...KAÇ ZAMANIMIZ YOK Kİ İÇİNDE AĞLAYARAK KAYBOLDUĞUMUZ...UNUTMAK ÇÖZÜM MÜYDÜ İMKANSIZLAŞTIĞIMIZ...ÖĞRENDİĞİMİZ ZAMAN DA ÇOK GEÇ KALDIĞIMIZ ANLAR DEĞİL MİDİR?
MUSTAFA YILMAZ
10+ANT..
fatma hanım,
hayata dair tesbitleriniz çok güzel..yaşanmışlıkların süzülmesi çoğunlukla herkes tarafından tam yapılamıyor ve çok sık hatalar tekrar edilip duruyor..yaşananların ışığında daha sağlam adımlarla ,daha sağlam verilerle yaşamak ve en önemlisi neyi aradığını bilmekle devam etmek gerek hayata..
Bu soruların cevabını rahatlıkla bulabilir okuyucu satırlarınızda..bence istenilen amaçta buydu sanırım..
tebrik ediyorum..
+10 puan
Çok güzel bir anlatımdı, kutluyorum yazan yüreğinizi.....
''Sevgi ile öfkeyi aynı rafa koymaya çalışırken her şafağın, elinde fenerle gelen hırsız gibi ömürleri çaldığını öğrendim. Yangınlardaki ateşler gibi söndürülmeyi beklerken savunmasızca sana teslim olduğumu öğrendim. Bir ayna ışığı ne kadar yansıtırsa yansıtsın karanlık bir yanının olduğunu öğrendim… '''
Her şafak ömürden bir gün çalacak bir hırsız gibi gelir ama bazen de çaldıklarını doldurduğu sırtındaki torbasından da, o farkında olmadan birşeyler döker, birşeyleri de bize bırakır...
Güzel bir çalışma, düzgün bir anlatım...
Kutluyorum sayın Fatma Avcı...
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta