Öğrendim Şiiri - Gökhan Ermeydan 2

Gökhan Ermeydan 2
86

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Öğrendim

Hayattan beklentim olduğu kadar,
Karşılıksız vermesini öğrendim.
Eksilttiler beni hep azar azar,
Bir tek hayra yormasını öğrendim.

Ağlanacak hale gülen oldum ben,
Gerçek bir kenarda yalan oldum ben,
Tomurcuk açmadan solan oldum ben,
Önce sabır etmesini öğrendim.

O ki; Hak Din gönül verdim İslam'a,
Muhammed Mustafa merhem yarama,
Sözde bende sahip çıktım davama,
Türlü lokma yemesini öğrendim.

Aç karnına taş bağlamış Peygamber,
Çöl kumları olmuş altına minder,
Salavatı getirsem de her sefer,
Mutlak borçlu kalmasını öğrendim.

Bilip bilmeyerek kul hakkı yedim,
Sonra fazlasıyla veririm dedim,
Bir gün silkelendim kendime geldim,
Başta pişman olmasını öğrendim.

Kul diye yaratmış beni yaradan,
Aciz bir kulum ben öyle sıradan,
Ayırsam olmuyor akı karadan,
Renk renk güller dermesini öğrendim.

Ver demeye sözün başı kildirdim,
Çoğu dostu defterimden sildirdim,
Usulünce hadlerini bildirdim,
Sahte yüze gülmesini öğrendim.

Tam altı kez gülümsedim ölüme,
Ah! Şu Arı sokasıca dilime,
Çok okudum önem verdim ilime,
Okuyup da yazmasını öğrendim.

Olmadı bilerek gıybet ettiğim,
Zaman yakın bu dünyadan gittiğim,
Acı sözler hep içime attığım,
Konuşmadan susmasını öğrendim.

Hiç değer vermedim paraya pula,
Hak muhtaç etmesin bi namert kula,
Devam etmek istiyorken okula,
Teneffüse çıkmasını öğrendim.

Bir adım gelene on adım geldim
Suç varsa en başta kendimde bildim
Deli dolu işte bir garip kuldum
Yaraları sarmasını öğrendim

Şiir yazdım hayran kalan kalana
İmrendiler beni derde salana
Hiç bir zaman sarılmadım yılana
Başım derde sokmasını öğrendim

Beni de suçlayıp rezil ettiler
Bir de hocaları kefil tuttular
Bülbül değil karga gibi öttüler,
Kargalardan ürkmesini öğrendim.

Kışh demedim tavuğuna kimsenin,
Sözde girdirdiler dibine yerin,
Ahiret de o iftira edenin,
Yakasından tutmasını öğrendim.

Konuşmak istedim niyete göre,
Üstüme geldiler gördüm ha bire,
Adımlarım sağlam bastığım yere,
Boşa değil saymasını öğrendim.

Cehennem söndürür akan göz yaşim,
Ne sevdiğim anlar ne de gardaşım,
Her şeyi gören o Allah sırdaşım,
Gözü ile görmesini öğrendim.

Buldum da vazgeçtim derdime derman,
Sandım ki verilmiş katlime ferman,
Dedim de olmadı kalbimi kırman,
Kıranlardan kaçmasını öğrendim.

Kendimi bulurum düşüncelerde,
Göz önünden bir gün kalkacak perde,
Uykum kaçar oldu çok gecelerde,
El derdine yanmasını öğrendim

Sıfır dört plaka Ağrı burası,
Bir düzen tutmuyor bozuk havası,
Avcı oldum el taşıyla dahası,
On ikiden vurmasını öğrendim.

Ne kullanılırım ne kullanırım,
Ben insanım insan olmaya varım,
Kararı siz verin işte bu durum,
Sözün özü pişmesini öğrendim.

Alıştım cevapsız bilmecelere,
Vah vah çektim dilden çıkan sözlere,
Haber saldım adam olmaz beylere,
Fırsatları tepmesini öğrendim.

Ardarda gider ya eşekle sıpa,
Ben hak etmeyene veremem kupa,
Gelmeyenler çok var bir ipe sapa,
Onlar gibi düşmesi öğrendim.

Vazgeçmedim açık sözlü olmaktan,
İleriye dönük hayal kurmaktan,
Ne beklenir benim gibi ahmaktan,
Boş hayale dalmasını öğrendim

Bir güzeli sevdim sevdalım dedim,
Şu dünyalık sensin tek aşkım dedim,
Gurbetteyim sende hep aklım dedim,
En son aşkı tatmasını öğrendim.

Ben ki yalan söylemeyi unuttum,
Bir aşkıma her şeyimi anlattım,
Ummadılar çoklarını yanılttım
Gelmeyene gitmesini öğrendim.

Gönül aradı da buldu sonunda,
Dualarım Kabul oldu sonunda,
Benim de bir aşkım oldu sonunda,
Bir tek onu sevmesini öğrendim.

Ölürsem bu şiir yare elveda,
Dersem son nefeste şükür şüheda,
Yar dizinde yatıp etseydim veda,
Derdim aşka kanmasını öğrendim.

Dünya ağaların beylerin olsun,
Benim yanımda bir sevdiğim olsun,
İsterse açık yol bir iğne olsun,
Deliğinden geçmesini öğrendim.

Çözülmez sanırdım aşkı kördüğüm,
Çoğu aşklar böyle dilde gördüğüm,
Saçını tararım hayal kurduğum,
Belik belik örmesini öğrendim.

Şiir oldu mısra mısra her derdim,
Mutluluk göz yaşım aksın isterdim,
Artık seviyorum kararı verdim,
Yare boyun bükmesini öğrendim.

Bir yudum ağzıma içki sürmedim,
Hep açık kapattım ele vermedim,
Asıl kendi ayıbımı görmedim,
Düşümde yar öpmesini öğrendim.

Olmuşum aşkından divane deli,
Gönül sevecekse böyle sevmeli,
Yağmur altındaki ateş misali,
Yanıp yanıp sönmesini öğrendim.

Hiç inmek istemem çocukluğuma,
Değdi mi bu şiir yorulduğuma,
Yar diye yastığım sarıldığıma,
Üstünü de örtmesini öğrendim.

Öldüğüm ana denk kefen giymeden,
Bıkmasın isterim sevgili benden,
Ölsem de vazgeçmem ben Yasemin'den,
Sevda ekip biçmesini öğrendim.

Leyla’nın aşkından Mecnun çöllerde,
Ali’nin sureti Yusuf dillerde,
Türlü türlü aşk var bizim illerde,
Görmesem de duymasını öğrendim.

İzmir Karşıyaka gezdim boyladım,
Fuarında Aslanlarla oynadım,
Sahilinde çay içmeye doymadım,
Limonlu çay içmesini öğrendim.

Bir gün yolum Malatya’ya düştüde,
Kernek Meydanında buldum dostu da,
Şu başımda kavak yeli esti de,
Üç gün kalıp dönmesini öğrendim.

İstanbul Silivri Ali Paşadan,
Kınalı gişelerine varmadan,
Çalıştım bir kaç ay kafa yormadan,
Çalışarak yatmasını öğrendim.

Saçma sapan rapor yazdım gündelik,
Göze batmada hep bende öncelik,
Gezdim şantiye de ayakta terlik,
Çivi bile çakmasını öğrendim.

Börekçi, tatlıcı simitçi oldum,
Pancarcı kavuncu karpuzcu oldum,
Pazarlarda seyyar satıcı oldum,
Fazlasıyla tartmasını öğrendim.

Mersin Kızkalesi Hotel Raın de,
Ankara Ümitköy bahçivan orda,
Aşçı oldum Sivas Ağrı da birde,
İşten işe koşmasını öğrendim

Sivas da Doğanşar Şarkışla derler,
Yıldızeli, Hafik Zara var derler,
Zonguldak Çaycuma ilçesi derler,
Çalışarak gezmesini öğrendim.

Bazlamayla patatesli böreği,
Meyvelerden şeftaliyle çileği,
Olsa yenir şimdi marul göbeği,
Boğazıma bakmasını öğrendim.

Yemeklerden yemediğim bir sürü,
Hele sarımsaklı soğanlı türü,
Çok üzgünüm cinsliğimden ötürü,
Sofram ayrı sermesini öğrendim.

En çok meyve türü yediğim asıl,
Kahvaltı yaparım günde üç fasıl,
Yazıl oldu sevdiğime velhasıl,
Beyaz peynir dilmesini öğrendim.

Çok yere yetiyor selam göndersem
Bir gün boşta kalmam eğer istersem,
Hele de yaptığım işi seversem
Satılmazı satmasını öğrendim.

Doğruya doğru da eğriye eğri,
Getirmek imkansız yılları geri,
Gerekli gereksiz çok öteberi,
Bir köşeye koymasını öğrendim.

Sözünü geçirir nefsime şeytan,
Dünya sınav yeri geçmekte zaman,
Taze bir kıvılcım kalbimde iman,
Tabuları yıkmasını öğrendim.

Tahammül ederim yeterse sabrım,
Gönlümde yaşıyor yok ile varım,
En büyük paradır benim israfım,
Sağa sola saçmasını öğrendim.

Elle değil hep kendimle savaştım,
Desem olmaz diyar diyar dolaştım,
Çoğu zaman şiirlerle konuştum,
Derdim bir bir dökmesini öğrendim.

Yapamayacağım şey yok dost için,
Kefil oldum imza attım dost için,
Milyar milyar para saydım dost için,
Hep sözümde durmasını öğrendim.

Daha henüz gelemedim kendime,
İflas ettim el koydular işime,
Yapmak zormuş faiziyle ödeme,
Senetleri yırtmasını öğrendim.

Anam babam Verdi yüz lira değer,
Ölmem bu yarayla ölmezsem eğer,
Evlatlık yaptığım eşeklik meğer,
Şu kafama takmasını öğrendim.

Gelmez oldum Adana’dan beriye,
Hezayandır dönüp baksam geriye,
Yöneldim de bir cevapsız soruya,
Allah bilir demesini öğrendim.

Yok işte olmadı şiir kitabım,
Bana göre bile eksik hitabım
Ne yıldızım parlar ne de mehtabım,
Karanlığa düşmesini öğrendim.

Çok konuştum konuşmaktan bıkmadım,
Kısmet dedim umutları yıkmadım,
Sevda yeminimden asla çıkmadım,
Ne dediysem yapmasını öğrendim.

Gökhan’ım aşkıma özel bu şiir,
O ki;bir tek beni sevmeyi bilir,
Her şeyi anlattım elden bu gelir,
Ham meyvayım yetmesini öğrendim.

GÖKHAN ERMEYDAN

Gökhan Ermeydan 2
Kayıt Tarihi : 15.7.2019 14:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Gökhan Ermeydan 2