Endişeli bekleyen milyonlarca öğrenci
Yüzlerinde bir ceylanın yabani ürkekliği.
Gözlerinde bir kumrunun telaşlı bakışı.
Zihinlerinde geleceği kaybetmenin korkusu.
Sınavın ürperten ayak sesleri yaklaştıkça,
Döner yüzler eskimiş beyaz çarşafa.
Damlar alınlardan soğuk ter katreleri.
Titrer eller deprem olurcasına.
Gözler fal taşı gibi açılır hayalet görmüşçesine.
Dikilir yelkovan ve akrebin adımına.
Kapanır Kulaklar evrenin dış sesine.
Duyulur heyecanın sesi, kalbin her atışında.
Anne babalar dua ederken dışarıda.
Başlıyor hayatla ilk ciddi savaş 10.00’da
Çekiliyor kalemler kılıç misali.
Karşı tarafta sarp kalesiyle soru ordusu.
Geliyor kitapçıklardan kalem cızırtıları,
Saatin tak tik sesleri arasında.
Ortaya koyuluyor yılların birikimi
Devriliyor kalem darbesiyle kimi sorular.
Kimisi ise heybetiyle dimdik ayakta.
Sorularla devam ederken şiddetli çarpışma.
Dillerde ise tekrarlanıyor içten dua.
Dakikalar saniye gibi akıp geçerken.
Batıyor akıl gemileri Türkçenin anlam deryasında.
Kilitleniyor zihnin kapısı Matematik’in denkleminde
Tükeniyor umutlar sınav ocağında.
Yanıyor ekmek, magmanın cehennem ateşinde.
Öğütülüyor fakir körpecikler hayatın değirmeninde.
Kayboluyor geleceğin hülyası, hayatının ilk ciddi savaşında.
Zihinlerde geleceği kaybetmenin korkusu.
Dışarıda gönle ok gibi saplanan ne yaptın sorusu
18.04.2015
Hayrullah GülsünKayıt Tarihi : 1.5.2015 08:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!