Dün geçe seni gördüm düşümde
Bir aslandın arka mahalledeki bir sirkde
Ellerin kelepcede, ayakların zincirde
Canın çırpınıyordu bir balık gibi sahilde
Bir damla suya hasret kalmışsın koca denizde
Deniz sende, sen denizin hasretinde
Ruhun tutsak olmuş bir kedinin elinde
Bir zamanlar aslan yavrusuydun baba evinde
Oğlum Peet,
Dün gece seni gördüm düşümde
Seyirciler seni bekliyordu bir cingene sirkinde
İraden kırılmışdı sahne öncesi işkencede
Birazdan oynayacakdın bir kedinin emrinde
Bir fiil amuta kalkmış, dans ediyor top üstünde
Kocaman gövdesiyle maskaralık ediyor sirkde
Sen aslan rolünde, sıranı bekliyorsun kafesde
Her kırbacın sesinde
Kıvranıp döneceksin
Aç karnına seyircilerinin önünde.
Ağzına atılacak bir lokmayı bekliyeceksin
Çaresizlik icinde.
Kırbaca itaatın alkışla ödenecek
Benliğini yitireceksin basit bir sirkcinin elinde
Kazançın sana değil, seni oynatan sirkcinin cebinde
Acılarınla yapayalnız kalaçaksın
Seyircilerin kahkahalarla kendi keyfinde
Kimseler bilemiyecek sen ne haldesin gercekde
Bir ben bileceyim birde sen, gerisi kendi zevkinde…
Oğlum Peet, aslan yavrum
Birazdan bir kamcının sesiyle
Dikileceksin iki ayak üzerine
Böyle yürümezdin sen baba evinde
Kartal gibi ucardın bufalo nun üzerine
Bir pencenle devirirdin koca bufalo yu yerden yere
Şimdi tavşan yürekli bir sirkcinin önünde
Tir tir titriyorsun
Gözlerin kamcının işaretinde
İstesende, istemesende
Dans edeceksin ateş çemberinin icinde
İçin yanacak, bağıramıyacaksın
Ne sahnede nede sirkin arka bahcesinde
Anlayamıyacaksın neden?
Kendini anlamaya başladığın da
Korkuların gelecek aklına
Vaz gececeksin özgürlüyünden
Ve köleliyin devam edecek
Korkak bir sirkcinin elinde
Ve
Koşamıyacaksın eskisi gibi çayırda çimende
Ayağında ki zincirin uzunluğu kadar
Dolaşacaksın sirkin arka bahcesinde
Yaşlanıp iş göremez hale geldiyinde
Ölüme terk edileceksin isssiz bir cölde
Belkide mendil acacaksın bir meyhane önünde…
Oğlum Peet,
Çığlıkların toprağımı titretti, uyumadım bu geçe
Koşar gelirdim sesine
Bilirsin ilk kürek toprağı sen atmıştın üzerime
Şimdi nasıl cıkıp geleyim inlediyin yere
Ama unutma:
Yüreğim sende, gözüm üstünde
Bir gün yolun düşerse kabrime
Söyleyecek bir cift sözüm var sana
Ve o Berduş kardeşine:
Oglum Peet,
Kaldırın başınızı gökyüzüne
Güneş, su, toprak sizde
Nedir bu korku, bu esaret yüreğinizde
Bin kırbaç dahi sallansa üstünüzde
Korkmak yakışmaz size
Hatırlayın,
Bir aslan yavrusuydunuz babanızın evinde
Nasılda kükrerdiniz ananızın dizinin dibinde
Ömür boyu maskara olmaktansa bir sirkcinin elinde
Gelin yanıma,
Bir mezar taşı olun ananızın kabrinde
Oglum Peet,
Beni düşünmeyin mezardayım diye
Beni kırbaçla titreten
Bir top üzerinde oynatan
Zorla ateç çeberinden geçiren
Her yanlışımda gancayı canıma sokan
Bir sirkçi yok burada
Kocam da hayli uzakda
Gelenim gidenim olmasada
Öyle özgür, öyle rahatım ki bu karanlık odamda
Ben toprağın, toprak benim icimde
Sarılıp yatıyoruz birlikte
Ana yüregi işte
Sizleri düsünüyorum
İstesemde istemesemde
Ben kabirde
Siz sirkde, altın kafesde
Hangi ana düşünmez yavrusunu bu halde.
Ekim 2016
Ekrem BaşaranKayıt Tarihi : 15.11.2016 00:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!