Sen,
Okunup bittiğinde
Yüzüne bakılmayan,
Tozlu raflara mahkum,
Eski kitap alanların,
'Satılmaz' diye almadıkları,
Bir kitap gibisin.
Sen,
Bakkala verilsen,
Kese kağıdı bile olmayan,
Ancak tuvalette okunan,
Bir gazete gibisin.
Kuponları için biriktirmeye
Değmeyecek cinsten.
Sen,
Yazılıp bitmiş,
Bir defter gibisin.
İçinde ne olduğu bilinen,
Çöpe atıldığında,
Hurda kağıt olmak için,
Sıra bekleyen.
Sen,
Bir tüp bitmiş,
Diş macunu gibisin.
Soğan yedikten sonra
Dişlerini fırçalamak için,
Tüm gücünle sıksan da,
İçinden bir şey gelmeyen.
Sen,
Seyrettiğim,
En sıkıcı film gibisin.
Patlamış mısırla bile
Geçmek bilmeyen,
Film arası olsa da
Çıksak dedirten.
Sen,
Bir salatalık gibisin.
Halk arasında
'Hıyar' diye bilinen,
İri çekirdekli olup,
Yenildiğinde
Acı tat veren.
Sen,
Ne olduğun,
Cümle alemce bilinsin diye,
Haketmediğin halde
Şiire konu olmuş,
Tüm ağırbaş aleminden
Özürle belirteyim,
Neticede 'Öküz' gibisin.
Kayıt Tarihi : 17.11.2001 03:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)